bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Türkiye'nin içinde Bulunduğu Durum
Yazarlar // 11 Nisan 2022 Pazartesi 21:00

İsmail BAŞARAN

Bugün bir bekçi hikâyesi ile başlayalım. Başlayalım ve Türkiye’nin içinde bulunduğunu durumu bu hikâyeyle gözler önüne serelim. Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak 800 TL maaşla bir bekçi almaya karar verir.

“Talimatlar olmadan bekçi nasıl iş yapacak?” Bir planlama birimi kurulur ve ikinin TL ile iki kişi işe alınır. İşleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz diye düşünülerek 2500 TL ile iki denetmen işe alınır.

Bir süre sonra bunların maaşları nasıl hesaplanıp ödenecek diye tartışılır. 3000 TL maaşla bir mali müşavir, bir kâtip, bir de iktisatçı işe alınır.

Bir süre sonra da  “peki bunlardan kim sorumlu olacak” diye düşünülür. 7000 TL maaşla bir müdür 4500 TL maaşla iki müdür yardımcısı işe alınır.

Bir süre sonra da ülkede ekonomik sıkıntı çıkar. Masrafları kısmak için bekçi işten çıkarılır. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu anlatması için bu hikâyeden ders alınması gerekir sanırım.

Asgari ücretliye zam yok, “Gözünüze dizinize dursun” diyen yöneticiler oturdukları saraylara çeşitli isim altında danışmanlar alacak bunlara yüksek maaşlar ödenecek sonra da ekonomik durum iyi olmadığı için asgari ücret artırılmayacak. Bunu da millet yiyecek. Yesin millet.

İKTİDAR MUHALEFETİ DİNLEMEZSE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlık  yaptığı dönemde geldi bu ifade gündeme. Erdoğan 2008 yılında yaptığı “3 çocuk” açıklaması ve bu açıklamayı takip eden politika paketlerinin hazırlıkları ülkemizin nüfus yapısı ve yaratacağı ekonomik etkilerle ilgili tartışmaları ülke gündemine taşımıştı.

Erdoğan’ın yaşlı bir nüfus yapısına sahip olmanın getireceği ekonomik olumsuzlukları vurgulayarak yaptığı açıklamalara rağmen son dönemlerde nüfus artış hızı düşmeye devam etmektedir. Geri  gönderilecekler diye Türkiye'ye getirilen Suriyeliler artık tamamen yerleşik düzene geçmiş durumdalar ve gün geçtikçe de nüfusları artıyor.

Bu artış çok yakın zamanda Türkiye'nin başına bela olacaktır, bunu kimse unutmasın. Bugün ekonominin bir bölümünü ellerine geçirmekte olan Suriyeliler yarın siyasetin de bir bölümünü ellerine geçirirse şaşırmamak gerekir. Önce Meclis'e girecekler sonra da yasaları kendilerine göre çıkarmak için uğraş verecekler. Bana, "hayal kuruyorsun" diyenler olabilir, desinler. Bu demografik yapı değişikliğinin sonunda bu da olacaktır.

İşin özü şu: Dün Türkiye'yi işgal etmelerine rağmen geldikleri gibi gidenler, savaşla yapamadıklarını, Türkiye üzerindeki oyunlarını, Türkiye'yi bölüp parçalamak emellerini Demografik yapıyı değiştirme yoluyla gerçekleştirmek yolunu seçtiler. Buna işbaşındaki  hükumet de bilerek veya bilmeyerek çanak tutmuş durumda. Suriyelilerin getirildiği Türkiye'ye neden Türkmenler getirilmiyorlar diye soranınız var mı hiç?

Getirilseler, o zaman Demografi yapı Türklerin lehine dönüşmüş olacak. Bu da ne dış güçlerin ne de bu güçlerin içerideki yardakçılarının işine gelmeyecektir. Benim emekli maaşından kesip Suriyelilere veren İktidar da bu  duruma sesini çıkaramayacak. Türkiye, 2023'de böylece yeni bir Sevr antlaşmasına oturtulacak belki.

Üretemeyen  sadece tüketen Bir ülke haline getirilen Türkiye'nin bu kaostan çıkışı nasıl olabilir? Tek adam hegemonyasından çıkılıp akil adamlarla, bütün siyasi partilerle bir araya gelip  konsansün oluşturmadıkça bu zordur.

Allah sonumuzu hayır eylesin.

GÜNÜN SÖZÜ

Oyun bittiğinde Şah ve piyon aynı kutuya girer. (İtalyan atasözü)