Türkiye'deki Uygulama

Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır. Toplantıda devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:

Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...

Avrupalı söz alır ve:

Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...

Sıra Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:

Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...

Bugün de aynı uygulanmıyor mu?

Vergiler halktan toplanıyor, hükümet tarafından yatırım yapılıyor, köprüler yollar yapılıyor, bu yollar maalesef vergilerle yapılmıyor. Çünkü vergiler, yollara köprülere değil de çeşitli kurumlar için saraylara harcanıyor, ormanlara ağaç dikme yerine ağaç kesimleri ve saraylar misafirhaneler yapımına harcanıyor. Milletvekillerinin maaşlarına, danışmanlarının maaşlarına, Sarayın sanatçılarına, muhtarların gezilerine harcanıyor.

Benden toplanan parayla benim rızam olmadan muhtarların hacca götürülmesinde harcanıyor.

Milletvekili araçlarına, danışmanlarına, ucuz yemeklerine, yatırımcı den ilen yandaşların vergilerinin affına harcanıyor.

Soygun düzenini alkışlayanlara verilen ihalelere harcanıyor. Vatandaştan alınanlar, Suriyelilere yardım olarak harcanıyor.

Seçim zamanları dağıtılan soğan, pirinç, kömüre harcanıyor.

Benden toplanan paraları oya devşirebilmek için dağıtanlara da alana da hakkımı helal etmiyorum, asla da etmeyeceğim.

KAÇANLAR VE MALLARI

Bazı sanayiciler ve iş adamları paralarını, bu topraklardan, bu topraklarda çalışanlardan kazandıkları paralarını yurt dışına kaçırıyormuş. Hatta bazıları gittikleri ülkenin vatandaşı da oluyormuş.

Varsın olsunlar, bu oların tercihi.

Ancak paraları getirirken mallarını burada bırakıyorlar, binaları taşıyacak halleri yok ya.

Şimdi Türkiye’yi yönetenlerin yapmaları gereken bir iş var:

Kaçıp gidenlerin Türkiye’deki mallarına el koymak…

Bu yasalara aykırı olur diyenleriniz çıkabilir.

Türkiye’de yasalar bir gecede değişmiyor mu, hadi böyle bir yasayı da bir gecede çıkarsınlar bakalım.

GÜNÜN SÖZÜ

Kaplumbağaya dikkat et! Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebilir. (James B. Conant)