Tezeğe Yüzde 18 Kdv

Yazarlar // 1 Mart 2016 Salı 00:00

İsmail BAŞARAN

Doların med cezir gibi dalgalandığı Türkiye’de ekonomi nasıldır?
Ben hiç anlamam bu işten de sanırım anlayanlar da işin içinden çıkamıyorlar bir türlü?
İyi deseler başka, kötü diyenler başka.
Bu olayla ilgilenenler ne İsa’ya yaranıyorlar ne de Musa’ya.
Ancak sonuçta ekonomik darboğaza giriyor insanlarımız…
Samsun’da son bir yıl içinde kayyuma düşen işletmeler sanırım ekonominin düzgün işlediğinden kalmadılar bu hallere.
Hayat pahallılığı bir taraftan, işsizlik diğer taraftan almış başını gidiyor.
Ne hikmetse de bunun “Kazığını yiyenler” her defasında “Hamdolsun” diyorlar.
Neden?
Kazık daha da büyürse kurtulacaklar mı sanki?
Her neyse biz ekonominin garip gurebaya yansıyan tarafından da bahsedelim biraz.
Sadece işsizlik olmuyor.
Alış verişte de işler kötüye gidiyor.
Gelin biraz düşünelim.
Türkiye’de pırlantanın KDV’si sıfır…
Yani satan da alan da hiç KDV ödemiyor.
Mali durumu pırlanta almaya yetenlere Türkiye’nin mali durumu güllük gülistanlık.
Peki, pırlanta alamayıp, ısınmak için tezek alanlar KDV ödüyorlar mı?
Elbette.
Ne kadar?
Yüzde 18.
Pırlantanın KDV’si sıfır, tezeğin KDV’si yüzde 18 oluyorsa bu ülkede, ekonominin iyi olduğunu söyleyenler gelip açıklasınlar durumu.
Çünkü ben söyleyecek söz bulamıyorum.
Hatırlıyor musunuz bu KDV dedikleri ilk çıktığında vatandaş açılımını nasıl yapmıştı.
Kazık Daima Vatandaşa…

SPOR KAMUOYU NELER SÖYLÜYOR?
Samsunspor üç karşılaşmanın üçünü de alıp dokuz puanı hanesine yazdırdı.
Bu Kırmızı Beyazlı camiada morallerin düzelmesine yol açarken yukarılar için de umutları yeşertti.
Puanların alınmasının dışında, yapılan işlerin Samsunspor’un geleceği açısından doğru ve düzgün olduğunu söylemek mümkün mü?
Spor kamuoyu bakın neler söylüyor.
Oyunun tamamlanmasına üç beş dakika kala ve de Samsunspor 3 – 0 öndeyken oyuna genç, Samsunspor’un geleceğine yönelik değişiklik yapılması yerine yaşlı bir futbolcunun sahaya sürülmesi eleştiriliyor..
Eleştirenlere de hak vermek gerekiyor sanırım.
Kulübede bulunanlara gelince…
Takımda bir hizipleşme olduğunu görmek mi gerekiyor acaba.
Samsunspor’un bu güne kadar hiç verim alamadığı bir yabancı, içerdeki yabancıların ısrarı sonucu mu acaba kulübede oturuyor?
Sahi kulübede olanların tamamı primden faydalanıyorlar mı?
Bunları neden bugün yazıyorum anlatayım.
Eğer varsa böyle bir durum, yönetim bu günden önlemini almalı.
Bu takım yukarılara oynarken Samsunspor’un karşısına böyle durumlar çıkmamalı.

KİMSE HAKKI OLMAYANI İSTEMEMELİ
ABD'nin New York şehri, trafik yoğunluğu en çok olan dünyanın belli başlı metropollerinden biridir. İşte, New York'un bu oldukça hareketli günlerinin birinde şehrin 5. caddesinde yürüyen bir adama bir otomobil hafifçe çarptı.
Bu istenmeyen kazada yayaya bir şey olmamıştı.
Otomobilin şoförü yayayla konuştu, özür diledi ve iş tatlıya bağlandı.
Fakat yaya düştüğü yerden kalkmaya hazırlanıyordu ki, hadiseyi uzaktan görüp gelen bir aklı evvel, düşen adamın yanına gelerek yerinden kalkmadığı taktirde yaralandığını öne sürerek sigortadan hatırı sayılır miktarda para alabileceğini söyledi.
Bir anda emeksiz kazanacağı yeşil dolarları gözünün önünde canlandıran adam, paranın cazibesiyle doğrulduğu yerden yeniden arabanın önüne yattı.
Araç sürücüsü ise bütün bu olanlardan habersiz, adamın gittiğini düşünüp, bir an önce hadise mahallinden uzaklaşma telaşıyla arabasını çalıştırıp gaza bastı.
Bir anlık hırsa kapılan arabanın altındaki adam, daha ne olduğunu bile anlayamadan hırsının bedelini canıyla ödedi.

GÜNÜN SÖZÜ
Korkak, tehlike olmadığı zamanlarda yumruğunu sallar. Goethe