Seçimler Yaklaşıyor Ya

Artık Samsun’da da seçim sathına girildi. Bunu nereden mi anlıyorum? Eline  “malını” alanın sokakta tezgâh açmasından tabi…

Bir zamanlar Samsun’da mantar gibi türeyen seyyar satıcıların kaldırılması amacıyla açılmıştı Yabancılar Pazarı. Ve seyyar satıcıların şehrin içinden çıkarılması amaçlanmış ve biraz da gerçekleştirilmişti.

İlk zaman biraz dikkat edildi, seyyar azalır gibi oldu. Aradan yıllar geçti, bakıyorum da seyyar satıcılar yine sokaklarda. İşporta tezgâhları yine eski yerlerinde. Ne oldu Yabancılar pazarı işi tutmadı mı?

Aslına bakılırsa Yabacılar Pazarı Samsun’a yeni bir alışveriş bölgesi kazandırmadı değil. O pazarın müdavimlerinden birisi de benim. Yani alışveriş yapmasam da geziyorum.

Sağlıklı yürüyüş için sokak ve caddelerde dolaşıyorum. Mantar gibi bitiyor seyyar satıcılar, şehir seyyardan geçilmiyor adeta. Bu çoğalmanın nedeni denedim eksikliği mi? Elbette değil, denetimlerin alınan emirlerle azaltılması anlamı taşıyor.

Sözün önü, seçiş geliyor seçim. Birileri seçimin geldiğini başka yerlerden yapılan açıklamalardan anlasa da ben sokaklardaki seyyarlardan anlıyorum. Sanırım düşünce ortada “Seçim geliyor bu işi engellemek alacağımız oyu olumsuz etkiler” demekten başka anlam taşır mı sizce?

SAATHANE NEDEN TAMAMLANMIYOR?

Önce bir dolu yer yıkıldı, sonrasında caddedeki parkeler bile söküldü. Kazmalar vuruldu ve çukurlar açıldı. Ne oldu da burada işler durdu. Kazılan bölgeden tarihi eserler mi çıktı? Eğer çıktıysa ne oldular?

Ben işin o boyutunda değilim, ilgililer bakıyor sanırım o işe. Beni ilgilendiren tarafı Saathane’nin ne olacağı?

Trafik aksıyor, alışveriş yapanlar dertli. Oysa eskiden saathaneden geçilip yola devam edilebiliyordu.

Bir tarafta Çiftlik Caddesi bir türlü tamamlanamıyor diğer tarafta Saathane Meydanı, orası da bir türlü tamamlanamıyor? Neden Samsunluya bu kadar çile çektiriliyor?

Golf sahası, bowling salonları yapılıyor. Bunlara tamam diyorum. Ancak bir grup azınlığın spor yapması için harcanan para neden Saathane’ye harcanmıyor? Esnafla konuşuyorum orada, hepsi dertli, işleri bozulmuş durumda.

Sonuç olarak esnafın büyük bölümü “Bizi bu hale getirenin saçlarından tutup koltuktan kaldıracağız” diyor.

Ha bu arada Çiftlik Caddesi’nin de “Bir türlü tamamlanamayan Cadde AVM olarak Rekorlar Kitabında yer alması amaçlanıyormuş. Artık insanlar gerçekten dalga geçiyorlar ve paralarının nerelere harcandığını ibretle görüyorlar.

BORÇ BATAĞI

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Tufan Akcagöz, Büyükşehir Belediyesi'nin borcunun 1.4 milyar lira olduğunu açıkladı. Akcagöz,"2013 yılında 12 Milyon lira borç faizi ödüyorken, şimdi bu oran 50 Milyon lirayı geçmiş. Belediye adeta paçayı tefeciye kaptırmış gibi "dedi.

Demek oluyor ki belediyeye vergilerini veren vatandaşlar da paçalarını tefecilere kaptırmış durumda.

Bu kadar borç yapılırken paralar nerelere harcandı? Bunun hesabını kim verecek? Çıkıp ilgililer harcamaların miktarı ve nerelere yapıldığının açıklanmaması durumunda fısıltı gazetesinde söylenenler artacak ve mideler daha da bulanacak.

Bu borç batağına yol açanlardan biri de sakın Tramvay Gazetesi diye çıkarılan yayın organına harcanan paralar da olmasın. Aklıma gelmişken, bu gazete nerede çıkarılıyor, bunun için ne kadar para harcanıyor, bu gazetenin baskısı için ihale açılıyor mu? Açılıyorsa kimler katılıyor veya kimler alınıyor ihaleye? Yandaşlar nemalandırılıyor mu?

Hep soru, daha başka sorular da yok değil. Bu işin maliyeti de açıklanmalı vatandaşa.

SON DAKİKA

Bazı haberler insanların gözünden kaçıyor. Vatandaş, haber kanallarını izlerken hep aynı simaları gördüğü için kaçıp dizileri izliyor. Hayatın içinden olaylar var dizilerde, yani bir dolu entrika var.

Ancak vatandaşın izleyebileceği, motorine 17 kuruş zam yapıldığı, doların 4.11 seviyesine geldiği haberlerine rastlanmıyor.

Türkiye o kadar hızlı uçuyor ki vatandaş  hıza yetişemiyor.