Seçime Gölge Düşürmek

Seçimin üzerinden bugün itibariyle altı gün geçmiş bulunuyor.

İstanbul sonuçlarıyla ilgili, 31 Mart gece 23,21’den itibaren AA’nın veri akışını kesmesiyle başlayan kafa karışıklığı sürüyor.

Kafaları karıştıran da geçersiz oyların yeniden sayılmasıyla ilgili ilçe seçim kurullarınca alınmış karadır.

Oysa yapılması gereken, hangi sandıkta sorun tespit edilmiş ise o sandıktaki oylar yeniden sayılması gerekirdi.

İstanbul İl Seçim Kurulu da, durum böyle olunca sayım işlemini durdurdu ama hepimizin bildiği üzere YSK, başlayan bir işlemin durdurulmasının, daha büyük kafa karışıklığına yol açacağı gerekçesiyle, İl Seçim Kurulu kararını kaldırmış oldu.

Bu durumda İstanbul’daki 320 bin geçersiz oyun tamamının sayılmasına dair yolun açılmasını sağladı.

Önceki gün 17  ilçede sayım işleminin tamamlandığı ancak, AK parti’nin yeni bir itirazı sonucu tüm geçersiz oyların yeniden sayılmasına karar verildiğine dair haber kafaları bir kez daha karıştırdı.

İsmail Küçükkaya’nın programına katılan Ekrem İmamoğlu, farkın 18 bin 871’ kadar indiğini ama farkın kapanmayacağını söyledi.

Oysa sürecin bugüne kadar tamamlanması gerekirdi.

Ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘’Sayım işleminin iptaline dair karar verenlerin, FETÖ ile iltisaklı durumları var mı, araştırılmalıdır’’ şeklindeki açıklaması kafaları bir kere daha karıştırdı.

Bu durumda, AK Parti’nin İstanbul seçimiyle ilgili herhangi bir konudaki başvurusuna iptal kararı verilmesi durumunda seçim kurullarında görev yapan herkes zan altında kalacaktır.

Bu süreçte AK Parti’nin itirazlarına iptal kararı çıkar mı merak ediyorum doğrusu.

Seçim sonuçlarına itiraz etmek, bir haktır elbette.

AK Parti’nin de, sandıkların bazılarında hata görmüş olması ve buna dair itirazda bulunma hakkı vardır.

Ama hukuk kuralları herkes için eşit uygulanmalıdır.

Seçim kurullarından çıkan çelişkili kararlar vatandaşların kafasını karıştırmışa benziyor.

Balıkesir’de İYİ Parti’nin, Bursa’da CHP’nin, Muş’ta HDP’nin, geçersiz  oyların yeniden sayılmasına yönelik itirazları anında geri çevrilirken, AK Parti’nin kaybettiği İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde yaptığı itirazların anında kabul edildiğine dair haberler, kafalarda ‘’Neler oluyor?’’ şeklinde soruların şekillenmesine neden oluyor.

Samsun’da mesela önceki gün görüştüğüm Cemil Deveci,’nin ‘’Sayım işlemi bitti, şu an tutanak hazırlanıyor’’ şeklindeki açıklaması gazetedeki arkadaşlar tarafından internet sitesinde yayınlanınca, AK Parti’den anında itiraz geldi.

Oyların tamamının yeniden sayılmasını talep edilmiş.

Seçimin bir kazananı olacağı gibi, bir kaybedenin olması da doğaldır.

Ülkemiz 1946’dan bu yana seçim yapıyor.

Halkın iradesi sandığa yansıyor.

Sandık kurulduğunda, halk birilerini göreve getirdiği gibi, birilerine de ‘’Senin için buraya kadar’’ diyor.

Bu kadar basit ve anlaşılır bir durum aslında ama öyle anlaşılıyor ki, ilk serbest seçimin üzerinden 73 yıl gibi uzun sayılabilecek bir süre geçmiş olmasına rağmen, ’sandıkla gelen, sandıkla gider’ ilkesini hala kabullenememişiz.

Alışmış olsak, hoşumuza gitmeyen kararı veren görevlileri zan altında bırakacak söylemlerde bulunmazdık sanırım.