Seçim Sonuçları İle Ağa Ve Marabanın Hikayesi

Sonuçları burada yazmanın ne anlamı var bilmiyorum.
Türkiye’de ve Türkiye seçimlerinin sonuçlarıyla Dünya’da ilgilenen herkes sonuçları biliyor.
Ben sonuçların yol açtıklarını irdelemek istiyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iki bayramda emeklilere ikramiye verileceğini açıklamıştı.
Ne olacak şimdi?
Kılıçdaroğlu iktidara gelemediği için yattı mı bizim ikramiyeler?
Oysa Kılıçdaroğlu “Sonuçtan memnun olduğunu” açıkladı.
Asgari ücret ne olacak?
Bin 500 lira maaş alabilecek mi çalışan?
Kılıçdaroğlu iktidara gelemediği için yattı mı bu iş?
Seçim öncesi bir dolu siyasi parti genel başkanı attı durdu bu konuda.
Hiçbiri tek başına iktidara gelemediği için rahmetli Kayahan’ın dediği gibi “Bana yine Hüsran” var…
Çiftçi traktörünün mazotunu yine pahallı, yat sahibi ucuza alacak.
Kısaca seçim meydanlarında atılıp tutulan, vatandaşa verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilemeyecek bu sonuçlara bakılırsa…
O zaman biz bu seçimi neden yaptık?
Hikâyeyi biliyorsunuzdur ama duruma öyle cuk oturuyor ki kısaca hatırlatmadan edemiyorum:
Ağayla marabası, ağanın en güzel atının koşulduğu en süslü arabayla kasabaya inmektedirler. Ağa arabadadır, maraba ise arabanın yanında yürümektedir. Yerde taze bir tezek kümesi görürler. Üzerinde sineklerle etrafa koku salmaktadır. Ağa, marabasıyla alay etmek ister.
‘‘Maraba’’ der, ‘‘şu tezeği ye, atla araba senin. Sen bineceksin, ben yürüyeceğim.’’
Maraba ata bakar, arabaya bakar. Ağaya da zaten gıcıktır. Oturur, midesi bulana bulana tezeği yer. Ağa iner, maraba sahip olduğu arabaya biner. Ağa çok bozuktur. durduk yerde en güzel atını, en güzel arabasını marabaya kaptırmıştır. Maraba da bozuktur. durduk yerde tezeği yemiştir. Ağanın daha güzel atlar alacak parası, daha güzel arabalar alacak imkanı vardır. Üstelik kendisinin ne ata, ne de arabaya bakacak parası vardır. Dönüş yolunda gördükleri tezek, her ikisinin de beklediği andır aslında.
Maraba, ağadan intikam almak için ‘‘ağa, ağa’’ der, ‘‘sen şu tezeği ye, at ve arabayı geri al.’’
Ağanın beklediği de böyle bir fırsattır. O da oturur tezeği yer. Arabaya kurulur, atı kamçılar.
Köye girerlerken maraba, ağaya seslenir, ‘‘köyden çıkarken araba senin, at senindi. Yürüyen de bendim. Köye giriyoruz. At senin araba senin. Yürüyen yine ben...
Ağam iyi de biz bu tezeği niye yedik?