Savaşta Sağlık Hizmeti

Kanuni'nin ''Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat'' gibi sözünü ezberlemiş bir kuşağın ferdi olarak, yanı başımızda yaşanan lanet savaş, sağlığımızın kıymetini bir kere daha hatırlattı bize.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ''Gidiyorlarsa gitsinler'' diyerek az para aldıkları gerekçesiyle kamu hastanelerinden ayrılmak isteyen doktorları eleştirdiği bu günlerde ve özellikle kuzeyimizdeki lanet savaş sürerken, doktorlar için ''Aldıkları her kuruş helal, keşke daha fazlası verilebilse'' diye düşündüğümü itiraf etmeliyim.

Omicron gibi varyantlarla bitmek bilmeyen pandemi süreci bir yana, Ukrayna'da doktorlar, tepelerine mermi yağarken görevlerini aksatmamaya çalışıyorlar.

Sahi nasıl başarıyorlar bunu.

Metroda bir kadının doğum anı haber bültenlerinde normal bir durummuş gibi güncel bir haber biçimiyle veriliyordu ama doğumevleri ile hastanelerin tepelerine bomba yağıyor Ukrayna'da.

Buna rağmen doktor ve hemşireler tepelerine şarapnel parçaları düşerken görevlerini yapmaya çalışıyorlar.

Öyle ya doğum yapacak olan kadınlar var.

Gelmeye karar verdiğinde, ana rahminden düşmek için silah seslerinin susmasını beklemez bebekler.

Her bebek, metro istasyonunda doğan gibi normal şartlarda dünyaya gelmiyor.

Sezaryen operasyonu gerekiyor bazen.

Bir tarafta doğum yapmayı bekleyen kdınlar.

Bir tarafta kanserli hastalar.

Bir tarafta kalp ve damar hastaları müdahale için bekliyor.

Savaşta kolu bacağı kopanlar da başka tarafta.

Ambulans şoförleri mesela nereden geleceği belli olmayan mermiler uçuşurken etrafta, şifa bekleyenleri hastaneye nasıl ulaştırıyor.

Düşündünüz mü hiç.

''Virüs bana bulaşır mı acaba'' diye kaygı duymadan her gün hastanelere koştukları gibi, sağlık emekçileri tepelerine bombalar düşerken de hastaneleri terk edemiyorlar.

Etmiyorlar.

Yeminlerine sadık kalıyor hepsi.

Aslolan o yemine bağlılıktır yani.

Bir doktor için para sadece bir araçtır.

''Büyüyünce ne olacaksın'' şeklindeki soruya ''Doktor olacağım'' yanıtı veren çocukların zihninde para mefhumu yoktur.

Küçük yaştaki çocukta para bilinci olmayacağı zaten bilinir ama anne ve babasından başlayarak insanları iyileştirme bilinciyle büyüyen birinin doktor olma amacının temelinde de para sadece bir araçtır.

Yaşamakta olduğumuz bu süreçte doktorlara ne kadar muhtaç olduğumuzu bir kere daha anladık aslında.

Tarkan’ın şarksında söylendiği gibi

Pandemi denen illet de 'Geççek' elbette.

Ve fakat.

Gün gelecek sağlığımız bozulacak.

Kuzey komşumuzdaki bu kirli savaşta bitecek.

Ülkemizin arabuluculuk girişimiyle Antalya'da bir araya gelen Rusya ve Ukrayna devlet yetkilileri şartları görüşedursunlar, haber bültenlerinde mavi gözlerine korku düşmüş Ukraynalı bir kız çocuğunun Putin'e ''Ne istiyorsun bizden'' diye seslenişini izlerken ''Bu savaş fazla uzun sürmez'' demiştim.

Bunun yanı sıra, Rusya Devlet Başkanı Putin’e mektup yazarak savaşı sonlandıracağına inanan ve bunun için annesine ''Putin’in e mail adresini biliyor musun?'' diye soran, Dostum Can Aydın’ın 10 yaşındaki torunu Derin’in, biz büyüklerde eksik olan cesareti ve inancı karşısında ise ''Bu savaş bitecekse onu da çocukların bitirecek'' diye düşündüm.