bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Samsun’un Kimlik Kartı
Yazarlar // 2 Şubat 2016 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Aristo mantığı düz mantıktır ama gerçekleri doğrudan anlatması bakımından çok etkilidir.
Aristo mantığında ‘gerçek’ tanımı şöyle açıklanır:
‘’Gerçek acıdır, biber de acıdır, öyleyse gerçek biberdir’’
AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk, Samsun’un kimliksiz bir kent olduğunu söylemiş.
Öyle anlaşılıyor ki bu sözler Samsun’da bazı kişilerin canını fena sıkmış.
Ve fakat
Canımızı sıkıyor olsa da gerçek budur.
Samsun kimliksiz bir kent olmuştur.
Metin Külünk, kendimize bile itiraf etmekten çekindiğimiz bir gerçeği yüzümüze çarpmıştır.
‘’Sen bunu nasıl söylersin’’ demek yerine.
Samsun’a yeniden kimlik kazandırmak için çaba harcamalıyız.
Kurtuluş meşalesinin yakıldığı ve o kutlu yürüyüşün başladığı şehirdir Samsun ama biz ilk adımın atıldığı şehirde bir ilçeye ‘ilkadım’ adını vermekle, İlkadım şehri olduğumuza kendimizi inandırmışız.
Bu büyük ve en önemli yanılgımızdır ama 19 Mayıs Şehri olamadığımızı anlamamız için birilerinin bu gerçeği yüzümüze vurması gerekiyormuş.
Neden bunları söylüyorum.
Türkiye’de yaptırılan ‘’Arena’’ adı verilen, statlardan ‘Atatürk’ ve ‘İnönü’ adlarının kaldırıldı biliyorsunuz.
Tekkeköy’deki stada ‘’Samsun Arena’’ adı verilmedi belki ama bizim yeni stadın adı da ‘’Stadyum Samsun’’ olarak açıklandı.
Bizim medyadan, buna cılız da olsa bir itiraz yükselince, tabeladaki ‘’Stadyum Samsun’’ ibaresi ‘’Samsun 19 Mayıs Stadı’’ olarak düzeltildi ancak stadın adı bütün kayıtlarda halen ‘’Stadyum Samsun’’ olarak geçiyor.
Tepkilerimiz azaldığında o tabelada yine ‘Stadyum Samsun’ yazacaktır, hiç kuşkunuz olmasın.
19 Mayıs kutlamalarının sadece Ankara ve Samsun’da yapıldığına da bakıp kendimizi kandırmayalım.
Kutlamalarda 19 Mayıs ruhunu yaşatıp, o güne hakkını eksiksiz verebiliyor muyuz?
Duyarsızlıklarımıza verilecek örnekleri çoğaltmak mümkün.
Diyarbakır’a atanan Vali Hüseyin Aksoy ‘’Dur demese’’ sahil yolu Kuş Cennetine kadar uzayacak ve orasını da kaybedecektik.
Çiftlik Caddesinde, binaların dış cephelerini giydirerek, şehre kimlik kazandırdığını iddia eden bir belediye yönetimimiz var bizim.
İstimlâk bedelini fazla bulunca vatandaşın mülkünden para ödemeden yol geçiren bir belediye yönetimine karşın, mahkemelerde hakkını arayan bir vatandaşı ‘’Kornalatın’’ diye belediye yönetimine öğütler veren bir valinin görev yaptığı Samsun’un kimlikli kent olduğunu söylersek, sanal âlemde Samsunla dalga geçilen ‘caps’lere de kızmayacağız o vakit.
Afrikalılar, insanların yaşadığı yerde, hiçbir şeye şaşırmamayı öğrenmişler.
Ben de hiçbir şeye şaşırmıyorum artık.
Tıpkı, kale surlarının üzerine İş Hanı yapılmasına izin veren Belediye yönetimine ‘Tarihi Kentler Birliği Başkanlığı’ görevi verilmesine şaşırmadığım gibi Samsun’a konuşmacı olarak gelen bir milletvekilinin ‘’Samsun kimliksiz bir kent olmuş’’ demesine ‘’Bunu nasıl söyler’’ diyenlerin olmasına da şaşırmıyorum.
Kime ve neye, nerede ve ne zaman tepki göstermemiz gerektiğini bilmiyoruz.
Bu nedenle de tepkilerimiz ‘havanda su dövmek’ gibi bir etki yaratıyor.
Bu yanılgımız nedeniyle başımıza nelerin geldiği konusuna son bir örnek vereyim dilerseniz:
Bir iki kulüp dışında bütün kulüpler borç batağındayken, futbol federasyonu, borcu var diye ‘Atatürk’ armalı tek takımın üç puanını silme cesaretini gösterdiğinde buna da kızmayacaksın arkadaş.
Bilmem anlatabildim mi?