Samsunspor Hocasının Anlayamadığı

Bolu’da son dakika golüyle yenilince ‘‘korkaklar kahraman olamaz’’ diye başlık attığım yazıma, yorum yapanlar arasında ‘’cuk oturmuş’’ diyenler da oldu, ifademi ağır bulanlar da.
Söze, neden böyle bir başlık attığımı açıklamakla başlamak isterim.
Engin İpekoğlu’nun,  bu Lig’in kariyerli teknik adamlarından biri olduğu için göreve getirildiğini biliyoruz.
Bilindiği üzere, şampiyonluk parolasıyla girdiğimiz sezona başlarken takımı, bu hayalimizi gerçekleştireceğine inandığımız Alpay Özalan’a emanet etmiştik ama dağ fare doğurdu.
Özalan ayrılınca, Balıkesirspor maçına altyapı sorumlusu Besim Durmuş’un hazırladığı takım, aynı oyunculardan kurulu olmasına rağmen, önceki haftalara göre daha cesurdu.
İpekoğlu’nun takımı da, Rize ve Elazığ deplasmanlarında daha kişilikli bir takım görüntüsü vermişti.
Ancak, Bolu maçındaki bir puana razı oyun, tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı.
Engin İpekoğlu öncelikle zihninde şu soruya cevap bulmalıdır:
‘’Besim Durmuş değil de, neden ben?’’
Yönetimin amacı, takımı kümede tutmak olsaydı, o amaca, üç sezon önce takımı kümede tutmuş Besim Durmuş’la da ulaşırdı.
Kaldı ki, Durmuş’un kariyerinde Şampiyon Teknik Direktör yazıyor.
O Apoleti Besim Durmuş’un da takmışlığı var yani.
O halde, neden Besim Durmuş değil de, Engin İpekoğlu?
Bunun cevabı çok basit aslında.
Sezona Besim Durmuş’la başlamadık çünkü.
Yönetim, başta bu şehir olmak üzere, futbol dünyasında, Samsunspor’un havlu attığına dair bir imajın oluşmasını istememiş olabilir.
Ki; Durmuş devam etseydi, böyle bir algının oluşması kuvvetle muhtemeldi.
Erkut Tutu, Engin İpekoğlu’nun yanı sıra, kabul etmemiş olsalar da, aralarında Mehmet Özdilek, Hamza Hamzaoğlu, Erkan Sözeri gibi bu ligi iyi bildiğine inanılan teknik direktörlere teklif götürme nedeni, oluşacak böyle bir algının önüne geçmek içindir
Olan budur.
Son söz:
Engin İpekoğlu, Samsunspor’u da şampiyon yaparak,  apoletine bir yıldız daha takmak istiyorsa, Samsunspor, korkan değil, korku salan takım olmalıdır.