Samsun’da Parkomat Bilmecesi

Konu gerçekten de bilmeceye dönmüş durumda.

Samsun’da bir sistem kuruldu, yol kenarlarına otomobillerin park etmesiyle ilgili kurulan bir şirket para alacaktı ve de alıyor.

Sistem ihaleyle verilmişti işletmecisine.

Peki, işletmecisi kimdi ve ihale hangi tarihe denk geliyordu?

Şöyle bir belleklerinizi çalıştırın.

İhale tam da (A) TAKIMI soruşturmasının ardından açılan dava günlerine denk geliyordu.

O sırada İçişleri Bakanı da Ordu AK Parti Milletvekili İdris Naim Şahin idi.

Hani vatandaşa “Nasıl takla attın bir daha at da görelim” demişti ve adı “Taklacıya” çıktımsı ya…

Belki de rastlandıydı ihalenin o tarihlere düşmesi veya rastlantı değil de bizzat denk düşürülmüş ve ayarlanmıştı.

Çünkü başka iddialar da vardı ihaleyle ilgili!

Babalar ve Çocuklar gibi…

Her neyse, konu ihalenin o aşaması değil.

Şimdi Parkomat, cadde olarak, ilçe olarak büyüyor.

Samsun’da bazı ilçeler ve yeni açılan caddeler de parkomat sistemine dahil ediliyor.

Büyüyor da, bu büyüme eski ihaleye göre mi yapılıyor yoksa ihalesiz mi büyüyor sistem?

Ve de kime veriliyor?

Yine aynı sisteme mi entegre ediliyor?

İhaleli mi ihalesiz mi?

Ve de eğer ihalesiz büyüyorsa sistem, yasal mı değil mi?

Konuyla ilgili başka sorular da gelebilir aklınıza elbet, benim de geliyor, örneğin bir paralel mi var işin içinde gibi…

YAKAKENT’DE YENİ TESİS OLACAK MI?

Samsun’un Yakakent ilçesi, batı yönündeki turizm merkezi olarak geçiyor.

Sinop’un Dikmen ilçesiyle sınır…

Doğal sahilleri ve plajları ile özellikle yaz aylarında tatilcilerin konaklama ve uğrak merkezi.

Turizm gelirleri bu nedenle de ilçenin katma değerinin önde gelen kalemlerinden birisi.

Turizm merkezi olduğuna bakmayın siz, daha önceleri yapılan yanlış yatırımlar nedeniyle balık işleme tesisleri, balık unu fabrikaları nedeniyle çevre kirliliği tesislerin bulunduğu yerlerde.

Ayrıca  denizdeki balık kafeslerine atılan yemler nedeniyle su da kısmen kirlenmiş durumda.

Siyasi irade, bütün bunlar yetmiyor demiş olmalı ki şimdi Yakakent’i daha büyük bir tehlike bekliyor.

Bu tehlikeden Yakakentlinin haberi var mı yok mu bilmiyorum.

Şimdi birileri ilçede büyük miktarda toprak alımının peşinde.

İli yönetenler, ilin planlarını yapanlar da yatırımcıya Yakakent’te toprak verebilmenin peşinde.

Peki, yatırımcı orada ne yapacakmış?

Sıkı durun açıklıyorum:

Kimya tesisleri kuracakmış.

Tesiste işçiler çalışacakmış ya, Yakakentliyi öyle kandırmaya çalışıyorlar sanırım.

Eğer tesis yapılırsa bu kez Yakakent’in sadece denizi değil havası da kirlenmiş olacak.

Kirlilik ne kömüre benzeyecek ne de bir başka şeye.

Adı kimya birader, doğrudan kimyevi madde ve doğrudan zehir soluyacak Yakakentli.

Burada Yakakentliye düşen göre oradaki yöneticilerini uyandırmak.

İş işten geçmeden tabi…

Bilmem anlatabildim mi?

GÜNÜN SÖZÜ

Ne için gittiğini bilmiyorsan, nereye gittiğinin hiç bir önemi yoktur.