Samsun'da 31 Mart Vakası

Son yerel yönetim seçimleri yapıldığı günden bugüne kadar AK Parti yönetiyor Samsun’da Büyükşehir Belediyesini. 31 Mart yerel seçimleri ile göreve gelen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, eski başkan AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz'ın ekibinin birçoğunu tasfiye etmiş ya da emekliye ayırmıştı. Başkan Demir, sözüm ona yenilenme yapıyordu. O kadar şaşırmış ki kendisinin göreve getirdiği bazı çalışanları da görevden aldığı gözden kaçmıyordu.
Madem çalışmıyorlardı neden göreve başlattın Sayın Demir diye sormazlar mı insana, sorarlar elbet de bu soruya cevap verilemez herhalde. Çünkü karalamaya kalkılsa göreve getiren kendisiydi ve personel seçememiş kişi durumuna düşecekti.
Demir göreve gelir gelmez birçok daire balkanlığını kapattı, başkanları görevden aldı ve Samsun’da nitelikli insan yokmuş gibi dışarıdan getirmişti atadıklarını.
Yani Samsun’da 31 Mar ile birlikte bir 31 Mart Vakası yaşanıyor. Tarihteki 31 Mart Vakası ile bugün Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde başlayan 31 Mart vakası arasında pek de fark yok alında.
O zaman tahtı için her şeyi yapabilecek bir baş vardı ve oturuyordu o tahtta. İktidar için her şeyi yapabilecek bir de oluşum kuruluyordu ve oluşumun başına da Mustafa Demir getirilmişti.
31 Mart Vakasının ardında iki tarafı birbirine düşüren dış güçler vardı. Samsun’da da Mustafa Demir Başkanlığı ile birlikte dış güçler hakim olmaya başladı. İki taraf da yavaş yavaş birbirlerine düşmeye başladılar. Umarım Samsun’un sonu da tarihteki 31 Mart vakasına benzemez.
Seçimle veya atamayla göreve gelen her kişi zamanla görevden alınıyorlar yerlerine yeni atamalar yapılıyor. Yerlerinden alınanlar tarihte yani Osmanlı Döneminde sürgüne gönderiliyor ve kellelerinden oluyorlardı. Osmanlıya özenen ve Osmanlıcılık oynamaya kalkanların da sonları umarın öncekiler gibi olmaz. Tarihteki vakaların başlangıç noktaları belli olur de bitişi pek yazılmaz, çünkü bitiş her zaman hazin bir sondur.

SOSYAL MESAFE
Samsun’da Cumhuriyet Meydanı durağından hafif raylıya bindim Üniversite yönüne gidiyordum. Aralar boştu, koltuklar arasında bir metre mesafe vardı. Kısaca sosyal mesafeye uyuluyordu hafif raylıda.
Sonrasında ilçeler arası yolcu taşıyan bir minibüse bindim. Yolcular yan yana oturuyor hatta bazen araya da yolcu alınıyordu. Kısaca ne sosyal mesafe vardı ne de salgın ve hastalık korkusu.
Sorsanız denetimler yapılıyor ve sosyal mesafeye uyuluyordu. Geçin bunları minibüslerin çoğunda ne sosyal mesafe var ne de bu mesafeye uyan.
Salgın kol geziyor bayanlar ve de baylar. İli yönetenler kendi özel araçlarından bir inseler de halkın kullandığı araçlara binseler, toplu taşımacılığın nasıl yapıldığını, hastalığın neden bir türlü önlenemediğinin gerçeğini yaşasalar.

GÜNÜN SÖZÜ
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, işitenin yararlandığı sözdür. Aristo