Samsun'a Hoşgeldin Akif Çağatay Kılıç

Kafamdaki soru şöyleydi:

Önümüzde Yerel Yönetim seçimleri var.

AK Parti, Yılmaz'dan sonra Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kimi hazırlıyor?
Son kabine değişikliğiyle kafamdaki bu sorunun yanıtı şekillenir gibi oldu.

Kılıç, son zamanlarda giderek kan kaybeden Samsun'u yeniden Türkiye'nin ve de Dünya'nın gündemine taşıdı.

Büyük uğraşlar sonucu Olimpiyatların Samsun'a alınmasını sağladı.

Bunun için yatırımlar yapılmalıydı, yapıldı.

Temimler düzenlenmeliydi, düzenlendi.

Yeni tesisler yapılmalıydı, yapıldı.

Olimpiyatların başladığı gün Gençlik ve Spor Bakanlığı görevinden alındı Akif Çağatay Kılıç.

Hem de tam Türkiye'nin gündemindeyken yapıldı bu değişiklik.

Neden?
Gündemden düşürmek için mi?
Hayır.

Gündemde kalabilmesi ve şimdi hizmetlerini Samsun adına yapabilmesi için.

Kılıç, Yerel Yönetim Seçimleri'nde Samsunluların karşısına Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak çıkarsa şaşırmayacağım.

Milletvekili olmadan, Samsun'a geldiği günlerde tanımıştım kendisini.

Çalışkan, hoş görülü, dediğim dedik olmayanlardan, insanları dinleyenlerden birisidir.

En önemlisi de, karşısındakini dinlerken güler yüzlü olmasıdır.

Samsun'a yönetecek insan da güler yüzlü olmalıdır ki Samsun'un yüzü gülsün.

BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ BEKLENİYOR?
Türkiye'de en demokratik olay nedir diye soran olursa vereceğim cevap çok basittir.

Trafik Kazaları.

Çünkü herkes eziliyor.

Samsun'da iyi işler oluyor mu, oluyor.

Belediyeler harıl harıl çalışıyorlar mı?

Çalışıyorlar.

Bu çalışmaları yerinde taçlandırmak galiba en önemlisi...

Samsun'da alt geçitler var, üst geçitler var.

Ancak bu dediklerimden, belki de en önemli noktada yok.

Yapılmamış ve de yıllardır ısrarla yapılmıyor.

Hafif Raylının Cumhuriyet Meydanı durağından bahsediyorum.

Vilayete gidenler o noktadan geçiyor.

Yabancılar pazarına gidenler aynı noktadan geçiyor.

Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı noktayı görmek isteyenler oradan geçiyor.

Acaba günde kaç kişi geçiyor oradan.

Bir sayaç konulsa rakam ortaya çıkar.

Peki, bu kadar insanın geçtiği noktaya bir üst geçit veya alt geçit yapmak kimsenin aklına gelmiyor mu?
Geliyorsa da neden yapılmıyor?
Birilerinin orada ezilip ölmesi mi bekleniyor?
Veya kaç insanın ezilip ölmesi gerekiyor o geçitlerin yapımı için?

Samsun'a böyle düşünce fakirliği ve bu fakirliği düstur edinmiş insanlar tarafından yönetilmek yakışmıyor.

GÜNÜN FIKRASI

İki araba birbirlerine yaklaşıyorlardı... Birinin içinde Temel diğerinde Fadime...

Tam yan yana geldiklerinde Temel camı açıp Fadime'ye "Domuz!!!" diye bağırdı ve konuşmasına devam edecekken Fadime çok sinirlendi ve o da camı açıp Temel'e "Hayvan!!!" diye cevap verdi...

Arabalar yollarına devam ettiler...

Fadime tam virajı dönmüştü ki yolun ortasında duran kocaman bir domuza çarptı...

Temel: Habu kadunlar dinleyemi pi öğrenabilseler...

GÜNÜN SÖZÜ

Mal kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. Johann Wolfgang Von Goethe