Samsun İYİ Değil!

Ülkede siyaset kurumu İYİ sıkıştı.
Sıkıştı sıkışmasına da bu sıkışıklıktan çıkış için birçok insan yeni
bir merkez parti oluşumunu gözledi. Bu beklentiyi aslında Sayın Meral
Akşener oluşturdu desek yeridir.
Ülkede beklenti ve heyecan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL'in
de etkisiyle azalsa da o heyecanlı atmosfer zaman içinde yeniden
oluştu.
Oluştu ama Samsun'da bir şeyler halen daha yanlış gibi görünüyor.
Samsun'da da İYİ olacak derken her şey eskiye benzer oldu.
Eski diyorum çünkü;
Eski adamlar,
Eski zihniyetler,
Eski klikler,
Eski kutuplaşmalar,
Eski hemşericilikler,
Eski bizim adamlar bir yerlere gelsincilikler,
Eski ben oldumculuklar,
Eski Bafra bizden olursa delege bizim olurcular,
Eski küçük olsun benim olsunculular yine devrede...
Kulislerde adı anılan isimlerin şahsına diyecek bir şey yok ama siyasi
fıtratlarına bakınca hiçbir başarıları yok denilebilir.
Hatta Samsun'da MHP'nin iki vekil sayısını 'bizden olmadı' diye bire
indirenler de aynı zihniyetteki insanlar değiller miydi?
Hatırlar mısınız bilmem ama ben hatırlıyorum!
Meral Akşener Samsun'a geldiğinde otobüste olan ve bugün kurucular
listesinde Samsun'u temsil eden birisi eski bir vekili "Senin ne işin
var burada?" diyerek otobüsten atmamış mıydı?
Yani bu davranış tam da 'ben buradayım, size ne gerek var' anlayışı değil mi?
Halk nefes almak için bir çare arıyor.
Bu çare ve çıkışı Meral Akşener  ve İYİ PARTİ'de görüyor.
Bu nasıl olur?
İYİ Parti'de eskilerin değil yenilerin olması durumunda tabi...

 

BİZ KEMERLERİ SIKALIM SİZ YİYİN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Samsun
Milletvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu'nda 'kamuda tasarruf'
konusu üzerine konuştu ve 'tasarruf' yapılmadığına dikkat çekti.
Usta "Bir takım programlarla tasarruf artsın derken, bakıyoruz tüketim
artıyor. Acilen kamunun kendisine çekidüzen vermesi lazım" dedi.
Bunu bilmeyen var mı ki?
Tasarruf yapma yerine piyasaya zam yapmayı alışkanlık haline
getirenlerle ortaklık bu kadar olur.
Sayın Usta'nın Partisinin de desteğiyle olmuyor mu bunlar?
Meclis Kürsüsünden çıkıp "Ben de konuştum" demek için konuşmak ne
derece doğrudur bilmiyorum.
Sarayların harcamalarının sorumluluğunu kendi sırtında da taşıyor mu Sayın Usta?
Bu harcamalar hep vatandaşın sırtına vurulan vergilerden zamlardan
çıkarılmıyor mu?
Bütçe açık veriyormuş?
Uçaklar almayın birader, son model otomobillere desinler diye
binmesinler bakanlar.
El birliğiyle Türkiyeyi uçuruyorsunuz.
Gökyüzüne değil de uçurumdan aşağıya...
Muharrem Usta'ya soruyorum, garibanın yediği yemeklerin kaç lira
olduğunu biliyor mu?
Ancak ben Saygıdeğer Vekillerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki
mutfakta kaç liraya yediklerini biliyorum.
Buyurun siz de yiyin bu fiyatla:
Etli Türlü yemek: 1 TL
Çentik Kebap: 2 TL
Güveçte Köfte (patatesli) 3 TL
Fırın kebap (Garnitürlü) 4 TL
Kuzu tandır (pilavlı) 4 TL
Soslu dil balığı 4 TL
Piliç but fırında 3 TL
Spagetti Bolonez 1 TL
Pilav 50 kuruş
Karışık tursu 50 kuruş
Havuç çorbası 50 kuruş
Brokoli çorbası 50 kuruş
Yoğurtlu semizotu 1 TL
Kabak Bayıldı 1 TL
Patlıcan- Biber tavuk 1 TL
Peynir Tabağı 1 TL
Ekmek Kadayıfı 1 TL
Bademli Keşkül 1 TL
Cevizli Halka tatlısı 1 TL
Armut Kompostosu 50 kuruş
Nar suyu 1 TL
Üzüm suyu 1 TL
Şalgam suyu 1 TL
Köylü biftek 4 TL
Hanımağa Sarması 1 TL
Yiyin efendiler yiyin, biz sizler yiyin diye kemerleri sıkarız.
Bu millet vermeye alışmış nasıl olsa...

 

GÜNÜN SÖZÜ
Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.  Moliere