Sahiden Şaka Gibi

Vali ‘’Kornalatın’’ dedi.
Büyükşehir, o tabelayı oraya astı.
İnanılır gibi değil.
Atakum’daki Adnan Menderes Bulvarında ‘’Sahil Düzenleme Çalışması’’ adı altında yol yapan Samsun Büyükşehir Belediyesi, bedelini ödemeden vatandaşın birine ait arsasından yol geçirince, vatandaş ve Büyükşehir Belediyesi mahkemelik olmuş.
Mahkeme vatandaşı haklı bulunca, belediye vatandaşın talebi üzerine yolun geçtiği o kısma duvar örmek zorunda kalmış.
Konu İl Koordinasyon Kurulunda gündeme gelince, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, ‘’Arsa pahalıydı, buna rağmen kamulaştıramadığımız o araziden yolu geçirdik ama vatandaş hakkını aradı’’ diyerek vatandaşı kurula katılanlara şikayet etmiş.
Vali İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediyesinin o yetkilisini ‘’Siz nasıl yöneticisiniz, Belediye, vatandaşın malını gasp eder mi?’’ diyeceğine, ‘’Oraya bir pankart asın ve üzerine ‘bu karar …Mahkemesi tarafından verilmiştir’ diye yazın oradan geçenler, o vatandaşı ve mahkemeyi korna çalarak selamlasınlar’’ demişti. Belediye, Vali’nin tavsiyesine uyarak, oraya bir pankart asarak mahkeme arsa sahibini halka şikayet etmiş.
Haber iki gün önce Hedef HALK Gazetesinde ‘’ŞAKA GİBİ’’ manşetiyle çıktı.
Ayrıca Yener Cabbar da bu konuyu köşesine taşımıştı.
Hakikaten duyanlarda ‘’Şaka mısınız siz’’ dedirtecek türden bir uygulamaya imza atılmış oldu bu şehirde.
Bu uygulama, Büyükşehirin vatandaşın parasını ödemeden yaptığı ilk uygulama değil üstelik.
Bir başka vatandaş, Liman Mahallesindeki bir yola benzer gerekçeyle kazık çakmıştı.
Önceki gün, Mimarlar Odası Şube Başkanı İshak Memişoğlu’nu ziyaret ettiğimde, Büyükşehir’in tartışma yaratacak bir başka uygulamaya gittiğini öğrendim.
Büyükşehir Belediyesi, Tekkeköy’e kadar uzayacak tramvay yolunun Kılıçdede kavşağının karşısında kalan bölümünde Devlet Demir Yollarına ait tarihi bir yapının üstünden geçecek şekilde yapılan bir viyadükün çalışmasını başlatırken, Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulundan izin almamış.
Al sana yeni bir tartışma konusu daha.
Biliyorum, bunları yazıyoruz diye, bizi her şeye karşı insanlarmışız gibi düşünecek bazıları.
Peşin söyleyeyim, her şeye karşı değilim.
O tramvay yolunun da, Adnan Menderes Bulvarındaki çalışmalarında şehre gerekli olduğunu biliyorum.
Hatta Kuş Cenneti’nin bulunduğu alanlardaki bazı yapıların yıkılmasına da itiraz etmiyorum.
Belediyemizin yaptığı birçok uygulamada kamu yararı bulunduğunu peşinen kabul ediyorum.
Ve fakat
Bu çalışmalar yapılırken hukukun dışına çıkılmasını istemem.
‘’Ben yaparım olur’’ anlayışının, sakat bir anlayış olduğuna inanırım.
Şimdi o viyadük çalışması da öyle olacak, muhtemelen kurul üyelerine ‘’Onca yatırım yapıldı’’ gibisinden manevi bir baskı yapılarak, belediyenin lehine karar alınması sağlanacak.
Oysa yapılacak iş çok basit.
Koruma amaçlı imar uygulaması yapılmış olsa, o iş daha doğru olacak.
Tıpkı Kuş Cennetinde de yapılması gerektiği gibi.
Şu sıralar, yapılan işlere hukuku uydurmaya çalışıyor bazıları.
Oysa bütün işler hukuka uygun olmalı.
Herkes hukuk kurallarının çizdiği çerçevenin içinde kalmalı.
Belediyeler vatandaşın malını gasp etmemeli.
Vali’nin kamu yöneticilerini koruma isteğini bir noktaya kadar anlarım ama vatandaşların da Vali tarafından korunmaya ihtiyaçları olduğunu söylemek isterim.
Bir şehrin valisi de, belediye başkanı da hatta ülkeyi yönetenlerin tümü, yaşam hakkı kadar, vatandaşların mal varlıklarını korumanın da anayasal kural olduğunu unutmamalıdır.
Bu kural unutulduğunda, hukuk devletinden söz edilemez.