Sağlık Kenti Mi Dediniz!

Samsun’un sağlık kenti olma yolunda önemli bir mesafe aldığı iddia ediliyor ya..!
Ben buna hiç inanmadım.
Çünkü sürekli sorun yaşanıyor ve düzeleceğine dair umudum da gittikçe tükeniyor.
Mesela Samsun Kadın ve Doğum Hastanesinde (Doğum Evi), doktorlar tarafından bir süredir, iş yavaşlatma eylemi yapılıyor.
Bu hastanemizde bir ay öncesine kadar, bir doktor tarafından günde ortalama 70 hasta kabul edilirken, bu günlerde ancak 15 dolayında hastaya bakılıyor.
Nedeni de kadın ve doğum hastanelerindeki döner sermaye payının yetersiz olmasıdır.
Çünkü devlet, kadın ve doğum hastalıklarının teşhis ve tedavisine, diğer kamu hastanelerine (araştırma ve devlet hastaneleri gibi)  ödenen kadar döner sermaye payı vermiyor.
Bu pay azalınca, kadın ve doğum hastanelerinde görev yapan doktor ve hemşirelerin gelirleri de düşüyor.
Bilindiği üzere, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görev yapan doktor ve hemşireler, performansa göre döner sermayeden pay alıyorlar.
Bu durumda, döner sermaye payı diğerlerine göre daha az olduğu için, kadın ve doğum hastanelerinin doktorları, diğer kamu hastanelerinin doktorlarından ortalama 3 bin lira daha eksik maaş alıyor.
Ebe ve hemşirelerin kaybı da bin lirayı buluyor.
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği tarafından, bu haksızlığı ortadan kaldırmak için bazı illerdeki örnekleri gibi, hastanelerin yapısal olarak birleştirilmesi denendi. Bu yönde alınan kararın da, onay için Sağlık Bakanlığına gönderildiği biliniyor.
Genel Sekreter Prof. Dr Süleyman Sırrı Kılıç, Bakan değişikliği olunca hastanelerin birleştirilmesi ile ilgili bu kararın şimdilik askıya alındığını belirtiyor.
Bakan değişikliği nedeniyle atamalar yapılamayınca da bazı hastanelerde yetki karmaşası da yaşanıyor.
Diş hastanesindeki skandal gibi olmasa da, Kadın Doğum Hastanesinde de atama ile ilgili başka bir sorun yaşanıyor.
Görev süresi dolan Uzm.Dr. Alaiddin Domaç’ın yeniden ataması yapılamayınca, hastanedeki tüm evraklar, başhekim vekili sıfatıyla bir yardımcısı tarafından imzalanıyor. Ancak, Dr.Domaç, Başhekimlik makamında oturmaya devam ediyor.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, atamalar sırasında önceki bakanlar gibi mi davranacak, yoksa farklı kriterleri mi olacak bu da henüz bilinmiyor.
Bu durumda Genel Sekreterlik makamının da, elinin ve kolunun bağlandığı anlaşılıyor.
Samsun’un fiziki açıdan iyi hastaneleri ve yetenekli doktorları var.
Bunun yanı sıra tıbbi cihaz üretiminde dünyanın üç önemli merkezden biri olması da şehrin, ‘Sağlık Kenti’ olma arzusunu körüklüyor.
Bu özelliğine rağmen Samsun, Sağlık Endüstri Bölgesi ilan edilmezken, bu özellik Trabzon ve Zonguldak’a verildi.
Bu da Samsun’a atılan son kazık oldu.
Cerrahi alet üretiminde tekel olan bu şehir, Sağlık Endüstri Bölgesi yapılmayarak büyük bir avantajı kaybederken, ‘alım garantisi’ gibi siyasi bir kararla avutulmuş oldu.
Milletvekillerimizden biri Sağlık Bakanı olunca da, şehir hastaneleri kurulan şehirlerde sağlık sisteminin çöktüğünden habersiz olanların yaşadığı bu şehirde, Şehir Hastanesi yaptırıldığında, ‘Sağlık Kenti’ olacağımıza inanan insanlar yaşıyor maalesef.
Samsun ‘Sağlık Kenti’ olacakmış...
Hadi oradan…!