Rektör Atamasında Eski Tas Eski Hamam

Yazarlar // 16 Ağustos 2016 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Ahmet Necdet Sezer, 2000 yılında yapılan seçimde 71 oy alarak üçüncü sırada kalan Ferit Bernay’ı, OMÜ’ye Rektör atadığında, kıyametler kopmuştu.
Sezer’in atamaları eleştiriliyor, antidemokratik bulunuyordu.
Ama Sezer bu yetkiyi askerlerin yaptırdığı YÖK kanunundan alıyordu.
Ki; YÖK, zaten başlı başına demokrasiye yakışmayan bir yapı olarak biliniyor.
Cumhurbaşkanı, AK Partililer arasından seçilirse rektör atamalarında demokratik teamüllere uyulacağına inanılıyordu.
Bu nedenle Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi akademik çevrelerde, en azından rektör seçimlerinde demokrasiye uyulacağına dair bir beklentinin oluşmasına neden olmuştu.
Ve fakat
Abdullah Gül’ün, rektör atamasındaki uygulamaya Ahmet Necdet Sezer’in bıraktığı yerden devam etmesi üniversitelerde hayal kırıklığı yaratmıştı.
Gül, OMÜ’deki seçimde sandıktan 1. sırada çıkan Prof. Dr. Murat Aydın’ın yerine, ikinci sırada kalan Prof. Dr. Hüseyin Akan’ı atamıştı.
Akan’ın atamasında Fetullahçıların doğrudan bir etkisi oldu mu bilmem ama cemaat mensuplarının o atamaya çok sevindiklerini hatırlıyorum.
Hüseyin Akan, dün koltuğunu yeni Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’e devretti.
Sait Bilgiç de, üniversitedeki seçimde, Prof. Dr. Şaban Sarıkaya’nın ardından ikinci sırada çıkmasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından OMÜ’ye Rektör olarak atanmıştı.
AK Partililer, rektör atama kriterleri bakımından Sezer’i ve ondan önce de Süleyman Demirel’i eleştirmişlerdi.
Ama gerek Abdullah Gül ve gerekse Recep Tayyip Erdoğan da aynı yolu izliyor.
Sezer ve Demirel’i bu konuda kıyasıya eleştiren Ak Partililerin, Gül ve Erdoğan’ın rektör atama konusundaki kararları karşısında sessiz kalmaları da manidardır.
Sözlükler demokrasiyi şöyle tanımlıyor:
Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.
Demokrasinin azı veya çoğu olmayacağına göre.
Sana ve bana göre de demokrasi olmaz.
Sezer’in rektör atama kriteri ne kadar yanlış ise.
Gül ve Erdoğan’ın atama kriterleri de o kadar yanlıştır.
Ancak hiç biri suçlu değildir.
Cumhurbaşkanları yasanın kendilerine tanıdığı yetkiyi kullanmıştır.
Sorun YÖK yasasındadır.
Türkiye, demokrasisinde bir kara leke gibi duran bu YÖK’ten bir an önce kurutulmalıdır.
Üniversiteler, kuruldukları şehirlerle ilişki kuramadıkları için çok eleştiriliyor.
Bunun tek nedeni bence şudur:
Çünkü rektör, gücünü şehirden ve üniversiteden almadığı için, üniversiteye ve dolayısıyla şehre karşı kendisini sorumlu hissetmiyor.
Rektör seçiminde sandık sonuçlarını dikkate almayı başardığımız gün, üniversitelerin bulundukları şehirle bağları da güçlenecektir.
Bu arada Prof. Sait Bilgiç’in atanacağını günler öncesinden yazan gazetemiz yazarı Mehmet Aksoy’u da kutlamak isterim.

istanbul evden eve nakliyat