Proje Konuşmak Varken

Boks, iki insanın biri birine kıyasıya vurarak puan kazandıkları bir spor dalıdır.

Dövüş sporudur yani.

Ama aynı zamanda centilmenliği de esas alır.

Rakibinize belden aşağıya vuramazsınız.

Bunu yapan sporcu, diskalifiye edilir.

En azından ceza puanı alır.

Bel altı vurmak kimseye bir şey kazandırmaz yani.

Siyasette de böyle.

Seçim başladığında, dosya savaşları da başlar.

Seçimde avantaj sağlamak için rakibi karalamak sık kullanılan yöntemlerden biridir.

Ama mantıklı mıdır.

Bu tartışılır elbette.

Rakibi karalamak için ilgili makamlara dosya ulaştırmak, bunu yapana kısa vadede avantaj sağlar elbette.

Konuya bu açıdan bakıldığında, çoğu kişiye mantıklı gelebilir.

Ama şu kesin:

Ahlaki değildir.

‘’Ben ondan daha iyi yönetirim’’

Ya da ‘’Şu şekilde projelerim var’’ demek, daha doğrudur.

Ama risklidir.

Proje anlatarak, seçmeni ikna etmek, zaman alır.

Zahmetlidir de.

‘Ama çamur at izi kalsın’ şeklindeki yöntem, en etkili olanıdır.

Falanca gurup bu adayı destekliyor, ya da desteklemiyor gibi propagandalardan medet ummak yerine projelerin fayda ve zararlarını konuşmalıyız aslında.

Mesela Erdoğan Tok, başarılımıydı.

Ya da kaybettiği koltuğu geri almak isteyen Demirtaş, beş yıl öncesinden daha farklı neler yapacak da, biz Tok yerine, Demirtaş’ı seçmeliyiz.

Şehrin gülen yüzü sayılan Atakum’u kim daha iyi temsil eder.

Beş ay sonra kutlayacağımız 19 Mayıs’ın yüzüncü yılında Samsun’u temsil etme konusunda kimi tercih etmeliyiz.

Bunlar olmalı bence gündemimiz

Haber bültenlerindeki lider atışmaları zaten yeterince gerdi bizi.

Proje konuşalım bolca.

Geldik, gidiyoruz.

Allah Peygamberini almış.

Biz de kazık çakmayacağız elbette.

Ölümlüyüz hepimiz yani.

O gün geldiğinde, ruz-i mahşerde yani, en azından bu yüzden hesaba çekilmeyelim.

Yarışalım.ama çirkinleşmeyelim.