bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Proje Konuşalım Derken
Yazarlar // 10 Şubat 2019 Pazar 23:18

Ragıp GÖKER

Dün bu köşede, seçim kampanyaları sırasında adayların bir birini karalamak yerine projelerini yarıştırması gerektiği görüşünden yola çıkarak, ‘’Haber bültenlerindeki lider atışmaları zaten yeterince gerdi bizi. Proje konuşalım bolca’’ demiş ve yazımı, ‘O gün geldiğinde, ruz-i mahşerde yani, en azından bu yüzden hesaba çekilmeyelim. Yarışalım ama çirkinleşmeyelim’’ diyerek bitirmiştim.

Yazıma görüşlerine saygı duyduğum bir teknik adam olan Hasan Koç’tan itiraz geldi.

‘’Proje; ayaküzeri herkesin konuşabileceği kadar çok basit bir şey mi?’’ diye sorarak eleştirisine başlamış Koç.

Bir projenin, çok farklı mesleki disiplinlerin, uzmanlık alanları içinde bilimsel ve teknik bir çalışmanın uzun soluklu sonucu olması gerektiği görüşünü savunan İnşaat Yüksek Mühendisi Hasan Koç, bu aşamada proje diye ortaya atılanların palavralardan oluştuğunu iddia ediyor.

Eğitiminin bir bölümünü Almanya’da da tamamladığını bildiğim Hasan Koç, bir projenin hazırlanması için en basitinden, gereksinmelerin tespiti, verilerin toplanması ve etüt yapılması gerektiğini belirterek ‘’Çözüm olabilecek sistem seçeneklerinin belirlenmesi gerekir. Ayrıca, rantabilite, fayda-maliyet ve fizibilite analizi, bunun yanı sıra, sistem seçimi, sistemde olurluk tayini ve diğer sistemler ile ilişkisinin araştırılması gerekir’’ diyor.

Bütün bunlar yapılırsa ancak, depremlerde binaların yıkılmayacağını ve su baskınları gibi felaketlerin yaşanmayacağını iddia eden Hasan Koç, ‘’kısaca proje, bilimsel ve teknik bilgilerin etkin kullanılarak, karar odaklarının oluşması için yönetim sisteminin faaliyetidir’’ demeyi ihmal etmiyor.

‘’Politikacının görevi mecliste onay ile sınırlıdır’’ da diyen Koç, şu fikrin altını ısrarla çiziyor:

‘’Eğer temsil sistemi, yönetim sistemi kararlarını bu kadar çok eksik bilgi ile vermeye kalkarsa; sistem karmaşası oluşur. Samsun büyük oteli bu millet on yılda ancak yapabildi, Eski 19 Mayıs Stadı’nın projesini de 1970 yılında Mimar Bülent Aral ile biz yaptık, O stat yapılırken 100 yıl için düşünülmüştü. Şimdilerde yıkılan kısım çekirdekti ve 25 bin kişi kapasiteli planlanmıştı. O vadi yürüme mesafesinde Canik ve Samsun merkez için, spor ve başka etkinlik alanı olacaktı.  Cahil politikacı projesi ile gece kondu sanayisiyle öldürüldü. Yıkılan stadı bu millet kaç yılda yapmıştı. Samsun için politikacıların yanlış kararları, viyadükler, raylı sistem güzergahı ve kullanın teknikler, en kirli yerdeki stadyum, spor salonunu ortaya çıkardı. Köprüler ise, su baskınları için birer tuzaktır’’

Hasan Koç, dünkü yazıma yaptığı yorumu şu cümlelerle bitirmiş:

‘’Lütfen ağzı var diye herkes konuşmasın.

Kafamız şişkin.

Bu millet gelecek istiyor!

Siz gazeteciler sadece haber verin, yorum yapmayın.

Yorum da proje gibi çok disiplinli, bilimsel ve teknik bir iştir.

Bilgi eksikliği içinde yorumlarınız ile toplumu yanlış yönlendiriyorsunuz.

Ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundayız.

Saygılarımla’’

Haberin yalın ve yorumsuz verilmesi gerektiği, mesleğe başlarken bize öğretilen ilk kuraldı, bu nedenle Hasan Koç’un görüşlerinin biri hariç, tümüne katılırım.

Bir köşe yazarı olarak görevlerimden biri de olayları ve haberleri yorumlamaktır.

Netice itibariyle belediye başkanlığı gibi bir göreve talip olan politikacıların çevresinde mimar ve mühendislerden oluşan bir teknik ekip de vardır.

Aday olmak da akşamdan, sabaha verilmiş bir karar olamaz sonuçta.

Bu nedenle hazırlanmış olmaları gerekir.

Hazır değillerse zaten, konuşmaya bile gerek yoktur.

Dolayısıyla adayların proje üretmelerini beklemek ve bunların konuşulmasını istemek, hakaret dolu sözleri işitmekten daha iyidir diye düşünüyorum.