Partilerin kongre süreçleri

Partilerde kongre süreçleri başlamışken MHP ile ilgili değerlendirme yapmayacağım çünkü kaç zamandır, MHP’de seçilmiş bir başkan koltuğunda oturamıyor.

MHP süreci atamalarla yürütüyor çünkü.

Hoş atanan başkanlar da, bir süre sonra, ‘Kaşının üzerinde gözün var’ gibi gerekçelerle görevden alınıyor ya neyse.

MHP böyle de AK Parti ve CHP farklı mı?

AK Parti’nin şimdiki ilçe başkanı Ersan Aksu da ve yerine geldiği Hakan Karaduman da atanmış İl Başkanıdır.

Tıpkı CHP İl Başkanı Mehmet Kundak’ın da atanmış il Başkanı olduğu gibi.

Ve fakat

Hakan Karaduman, yardımcısı olduğu Muharrem Göksel, milletvekili aday adayı olmak için istifa edince, onun yerine atanmıştı ve o talihsiz sözleri etmemiş olsaydı, ihtimaldir ki şu an görevinin başında olacaktı.

Keza Mehmet Kundak da, Tufan Akçagöz’ün aynı gerekçelerle istifası üzerine göreve getirilmişti.

Ancak AK Parti ve CHP’yi, MHP’den ayıran en önemli özellik, kongre delegelerinin tercihine sonuna kadar saygı duymalarıdır.

Kongre süreçleri, mahalle delegelerinin seçimiyle sürüyor.

CHP, süreçteki bu ilk adımı tamamladı.

Kısa sürede ilçe kongreleri yapılacak.

AK Parti’de ise, sancılı olarak yaşansa da, sürecin ilk aşaması henüz tamamlanmadı.

Mahalle delegelerinin belirlenmesi ile ilgili süreç devam ediyor yani.

Partilerde Şubat ve Mart aylarında kongreler tamamlanmış olacak.

Nasıl bir il başkanı isterim?

Ki;

İl başkanlarının, illerde partisinin genel başkanını temsil ettiğini bilirim.

İktidar partisi olması nedeniyle değerlendirmemizi önce AK Parti üzerinden yapalım dilerseniz.

Ersan Aksu gibi olmasın mesela.

Böyle söylerken ne demek istiyorum:

Samsun’un gündemi ne?

Önce şu zammını ele alalım isterseniz.

Hükümetin talebi doğrultusunda, indirim yapılmışken, yeni seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanının, göreve gelir gelmez, suya zam yapan Büyükşehir Belediye Başkanı’na ‘’Dur bakalım’’ diyebilecek bir iktidar partisi il başkanı olsun isterim.

AK parti’nin İl Başkanı, Büyükşehir Meclisinde, Samsun’un ovalarını yok edecek uygulamalarla ilgili kararlar alınırken, ‘’Siz ne yaptığınızın farkında mısınız?’’ diye sorabilmeli.

Koltuğunu kaybetmek uğuruna olsa bile, böyle davranacak bir il başkanı olsun isterim.

Süt dökmüş kedi misali, olup biteni uzaktan izleyecek biri seçilecekse, kongre yapmaya da gerek de yok aslında.

İYİ Parti İl Başkanlığının varlığı ile yokluğu pek belli olmadığı için, gelecekte nasıl bir teşkilat yapısı olacağına dair öngörüm de yok ama ana muhalefet partisi olarak iktidarın alternatifi olacak CHP, süreçten nasıl bir yapıyla çıkacak, bunu çok merak ediyorum mesela.

Kimse kusura bakmasın ama CHP’nin son 10 yılı kayıptır.

Son İl Başkanı Mehmet Kundak’ı tanırım.

İyi insan.

Kibar ve nazik.

Ama bu yetmiyor.

Ülkede, demokrasi süreci ittifaklar nedeniyle iki kutuplu hale gelmişken, ana muhalefet partisi il başkanında başka türlü özelliklerin de arandığı gerçeğini gözardı edemeyiz.

Ovamızın göbeğine santraller kuruluyor.

Bu kararlar alınırken, partisinin meclis üyeleri yetersiz kalıyor ama il başkanı olup biteni, herkes gibi uzaktan izliyor.

Bu kabul edilebilir bir durum mu?

Olmaz.

Olmamalı.

25 yıl sonra İstanbul’u kazanmış, Ankara’yı, Antalya’yı, geri almış, ülkede ekonominin yüzde 70’ini kontrol eden büyükşehirleri kazanmış CHP’de ezber bozacak ve Samsun’da da CHP’yi birinci parti yapacağına inanacak bir ilk başkanı seçilebilir mi?

Biraz zor görünüyor ama imkansız da değildir.

CHP bunu başaracak mı?

İzleyip göreceğiz.