bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Özdağ Ak Parti’ye Beş Yıl Süre Verdi
Yazarlar // 20 Mayıs 2016 Cuma 00:00

İsmail BAŞARAN

MHP Genel Başkan adaylarından ümit Özdağ dün Samsun’daydı. Bir konferansa katıldı, bu arada bir de basın toplantısı düzenledi.
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Özdağ, sorulardan basılarına garip cevaplar vermekten kaçınmadı.
Genç gazetecilerden birisinin sorusuna “Sen Uzaydan mı geldin” gibi garip bir çıkış yapan Özdağ, bir başka soru üzerine de AK Parti’ye ömür biçmekten geri kalmadı.
Bir taraftan siyasi partilerin iç işlerine karışamayacağını dile getiren Özdağ “Ak Parti’nin en fazla beş yıl ömrü kalmıştır. Bilemedin sekiz yıl ömrü kalmıştır” dedi.
Türk Siyasi Tarihindeki bazı siyasi partilerden örnekler veren Özdağ “Neredeler şimdi” diye sordu.
Özdağ MHP’ye lider olabilir mi?
Aday olabilir, kazanabilir de, MHP’ye Genel Başkan da olabilir belki.
Ancak acaba lider olabilir mi?
Bu soruya kesin evet veya hayır diye cevap vermek sanırım şu günlerde mümkün değil.
Bana da “Uzaydan mı geldin” diye çıkış yapar korkusuyla soracağım soruyu soramadım kendisine.
O nedenle buradan sormak istiyorum:
“Sayın Özdağ, dört Genel Başkan adaydan birisi Samsun’da yağmurlu bir havada açık hava toplantısı düzenlemişti. Dün sizin basın toplantınızı izleyenlerden bazıları da o toplantıyı izlemişti. O toplantılara katılanlar dört Genel Başkan adayından bir başkası o toplantılara katılanları “Paralelci” olarak nitelendirmişti. Size göre, o toplantıyı izleyenlerden birisi olarak ben de paralelci oluyor muyum?”
Alacağım cevabı biliyorum aslında ancak yine de sordum.
O kadar insanın içinde “Sen de uzaydan mı geldin” cevabını almamak için sorma cesaretini bulamadım, ne yapayım.
Kendisini izleyen gazetecilerle bile bana göre “Dalga Geçen” Ümit Özdağ’dan gelin şimdi siz cevap verin Genel Başkan olup olmayacağına.
Bunları yazdım diye şimdi bana da “Paralelci” derler mi acaba?
Ben burada dile getireyim, paralelci de değilim, paralel de, yamuk da değilim, daire de.
Sorulara kesin ve net cevaplar verilmeli sanırım…

VERGİ UYARISI
İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı Musa Yüksel, emlak ve çevre temizlik vergilerinin birinci taksitinin 31 Mayıs tarihine kadar ödenmesi gerektiği hakkında vatandaşları uyarmış.
Belediyenin çeşitli faturalarını ödemek için paraya ihtiyacı var sanırım.
Gerçi belediyelerin vatandaştan vergilerini zamanında ödemelerini istemek en doğal haklarıdır.
Ancak vatandaşların da ödedikleri o vergilerin nereye gittiğini öğrenmek hakları vardır.
Merak ediyorum; Belediyeler eskiden faaliyet raporlarını açıklar ve gelir giderlerini vatandaşlar paylaşırlardı.
Bu yıl bunu neden yapmıyorlar acaba?
Verilecek hesapları mı yok, hesap verecek durumları mı?

BİZİ NEDEN AVRUPA BİRLİĞİNE ALMIYORLAR?
Fransa’nın Türkiye’nin AB’ye girmesiyle ilgili olumsuz tutumu üzerine aklıma geliveren bu fıkrayı sizlerle paylaşıyorum:

Fransa'da bir kasabada kadınlar sık sık papaza gelerek kocalarına ihanetten dolayı günah çıkarırlarmış. Papaz kadınların başvuru şeklinin utanç duvarını aşması yüzünden, şu parolayla başvurmalarını rica etmiş:

’Sokakta giderken ayağım taşa takıldı düştüm’ deyin. Ben anlarım."

Papaz bu parolayı kasabanın belediye başkanına da çıtlatmış. Bir sure sonra da papaz başka bir kente atanmış. Yerine gelen papaz ise bu parolayı bilmediğinden, geldiğinin ikinci haftasında duruma bir çözüm bulması amacıyla belediye başkanının huzuruna çıkmış ve:

"Bütün kadınların ayağı taşa takılıp, düşüyor, şu sokakları, asfalt yaptırsanız da bu kazaların önüne geçsek!" deyince, parolayı bilen başkan gülmeye başlamış.

Papaz kızmış:

"Bunda gülecek ne var Sayın Başkan!" diye çıkışıp devam etmiş:

"Sizin karınızın da geldiğimden beri üç kez ayağının takıldığını söylersem herhalde gülmezsiniz!"
Bu fıkradan yola çıkıp düşünelim şimdi.
Bize göre evli bir kadının “Ayağının taşa katılması” sanırım affedilecek bir durum değildir.
Türkiye’nin durumu da ortada, dinen günah çıkarma da yok…
Anladınız mı şimdi neden giremiyoruz Avrupa Birliği’ne?

GÜNÜN SÖZÜ

Gerçeğe ancak tek yoldan gidilir, ama ondan uzaklaştıran binlerce yol vardır. La Bruyere