OMÜ ve Uğur Türe

Prof. Dr. Uğur Türe adını duymuşunuzdur.

Dr. Türe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Ankara Üniversitesine bağlı Tıp Fakültesinin İbni Sina Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde yatan CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı muayene etmesi için İstanbul’dan Ankara’ya özel uçakla getirttiği doktor olduğu için şu sıralar çok popüler zira.
Ancak, Cumhurbaşkanı’nın, Baykal’ı kurtarmasını istediği bu ünlü beyin cerrahının hayat hikayesi merak ediliyor.
Fatsa’da doğmuş bu ünlü doktorun, Ferit Bernay’ın rektörlüğü döneminde, gözbebeğimiz OMÜ’de görevlendirildiğini ama zamanın AK Parti Milletvekili Cemal Yılmaz Demir tarafından ‘kadrolaşma iddialarıyla’ açılan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’ndan sonra Samsun’dan ayrıldığını çok az kişi bilir.
Çünkü bir anda popüler olan Prof. Dr. Uğur Türe’nin, basın yayın organlarında yayınlanan biyografisinde bu bölümden söz edilmiyor nedense.
Tıp öğrenimini Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde aldıktan sonra bir süre İsviçre’deki Gazi Yaşargil’in yanında mikro cerrahi konusunda eğitim alan Uğur Türe’nin nöroşirurji konusunda uzmanlaştığını öğrenen zamanın OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, o sıralar henüz doçent olan bu ünlü bilim insanını Samsun’a gelmesi için ikna eder.
Türe, Samsun’a gelmeyi kabul eder ama bunun için tek bir şartı vardır.
O şart, Hoca’nın Anestezi Uzmanı olan eşi Dr. Hatice Türe’nin de OMÜ Tıp Fakültesine tayininin sağlanmasıdır.
Rektör Bernay, Doç. Dr. Uğur Türe’nin Samsun’a gelmek için ileri sürdüğü bu şartı kabul ederek, Dr. Hatice Türe’yi de Samsun Tıp Fakültesi Hastanesinde görevlendirir.
Doç. Dr. Uğur Türe, Profesörlük unvanını da Samsun Tıp Fakültesinde görev yaparken elde eder.
Bu sırada dönemin AK Parti Samsun Milletvekili olan Cemal Yılmaz Demir,  aralarında Uğur Türe’nin de bulunduğu birçok isim için OMÜ’de kadrolaşma iddialarını ortaya atar ve TBMM’ne kadar taşıdığı bu iddiaları nedeniyle Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını sağlar.
2005 yılında açılan Meclis Araştırma Komisyonu nedeniyle başta Rektör Bernay olmak üzere çok sayıda görevli Cemal Yılmaz Demir başkanlığında kurulan komisyonda ifade vermiş, iki tır dolusu evrak da komisyona gönderilmişti.
Komisyonun raporundan sonra savcılık soruşturulması da açılmış hatta Bernay, Ergenekon soruşturmaları sırasında bir dönem tutuklanarak Silivri’de bile yatmıştı.
Ergenekon soruşturmalarının daha sonra FETÖ’nün bir kumpası olduğu ortaya çıktı biliyorsunuz.
Cemal Yılmaz Demir’in, AK Parti içersinde FETÖ’ye en uzak isimlerden biri olduğunu bilirim ancak, Meclis’e kadar taşınan iddialarının arkasında şimdi FETÖ parmağı olup olmadığını da merak etmiyor değilim.
Demir de, FETÖ’nün kumpasına kurban gitmiş olabilir mi acaba!
Bilmiyorum.
Ama Cumhurbaşkanı’nın, Baykal’a şifacı olması için İstanbul’dan Ankara’ya getirttiği Prof. Dr. Uğur Türe’nin de kadrosunda yer aldığı OMÜ Tıp Fakültesinin, Ergenekon Kumpası öncesi ülkenin en güçlü Tıp Fakültelerinden biri olduğunu ama şu sıralarda ise çok zayıfladığını biliyorum.
Prof. Dr Uğur Türe, Samsun’a gelmesi için ileri sürdüğü şartlardan biri olan ‘Eş Durumu’ konusu nedeniyle zor duruma düştüğüne inandığı Prof Dr. Ferit Bernay’ın rektörlüğü bırakmasından sonra OMÜ’den ayrılarak, Bedrettin Dalan’ın yönetimindeki Yeditepe Üniversitesine geri dönmüştü.
OMÜ’nün neden, uluslararası alanda kabul gören bir bilim yuvası olup olamadığını sorup duruyoruz ya.
Bunun cevabını uzakta aramaya gerek yok.
Samsun halkı olarak hepimiz bundan sorumluyuz aslında.