Olimpiyatlar ve Çağatay Kılıç

Olimpiyatlar bitti.
Şimdi eteklerimizdeki taşları dökmenin zamanı geldi ama önce, Türkiye’nin kazandığı ilk olimpiyatların şehrimizde yapılmasını sağlayan başta iki eski Spor Bakanı Suat Kılıç ile Akif Çağatay olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek isterim.
Önceki gün, Yaşar Doğu Spor Salonundaki kapanış töreniyle sona eren olimpiyat oyunları boyunca can sıkıcı bir olayın yaşanmaması da göğsümüzü kabartan bir başka unsur oldu. Bu nedenle polis ve jandarmamızın da her türlü övgüyü hak ettiğini söylemek isterim.
Uluslararası İşitme Engelliler Spor Komitesi Başkanı Valery Rukhledev, Samsun’un ev sahipliğinde geçen 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyatları’nın tarihteki en başarılı organizasyon olduğunu söylemesiyle de gurur duyduk.
Uluslararası komite, Samsun’daki oyunlara yüz üzerinden, 99,5 puan vermiş.
‘’Neden tam puan alamadık’’ demeyin.
Yaklaşık yüz ülkeden 5 bine yakın sporcu, antrenör, sporcu yakını ile seyirci ve medya mensubunun ağırlanması sırasında ufak tefek aksaklıklar yaşanmıştır.
‘’O kadar hata, kadı kızında da olur’’ dendiği gibi o yarım puan da, sanırım bu ufak tefek aksaklıklar için kesilmiş olmalı.
Olimpiyatlar bittiğine göre, Akif Çağatay Kılıç’ın, açılıştan hemen sonra koltuğunu kaybetmesiyle ilgili düşüncelerimizi de yazmanın zamanı gelmiştir sanırım.
Başbakan Binali Yıldırım, bunu bir ‘’bayrak yarışı’’ diye açıklasa da ‘’acaba öyle mi?’’ diye de kendime sormadan edemiyorum.
Türkiye ilk defa, büyük çapta bir spor organizasyonuna ev sahipliği yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın böylesi organizasyonları önemsediğini bildiğimiz için Cumhurbaşkanı’nın olimpiyat oyunlarının açılış törenine gelmemesi, ilk şaşkınlığımız oldu.
Keza Başbakan’ında olmaması soru işaretlerini arttırdı ama Kılıç’ın, açılış töreninden hemen sonra koltuğunu Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak’a kaptırmasıyla o büyük şoku yaşadık.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın açılışa katılma nedenleri  ‘’kabine değişikliği yapılacaktı’’ diye gerekçeler ileri sürülüyor ama bununla da tatmin olmadım.
İlk defa kabine değişikliği yapılmıyor zira.
Kabine değişikliği ile Spor Bakanı, ille de koltuğundan alınacaksa, bunu yapmak için, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üyeleri ile çok sayıda yabancı gazetecinin izlediği olimpiyatların sona ermesi beklenebilirdi pekala.
Başbakan’la, Spor Bakanı arasında bir sorun mu vardı ki, bu değişiklik için herkes tarafından övgüyle söz edilen bir organizasyonun tamamlanması beklenemedi.
İşte bütün bu gerekçeler kafamı karıştırdı.
Bir sorun varsa, kokusu yakında çıkar nasıl olsa.
Ancak, Akif Çağatay Kılıç’ın, bu durum karşısındaki vakur tavrı da, Samsun’da taraflı, tarafsız herkes tarafından takdirle karşılandı.
Siyasetin Çağatay Kılıç’ı da olgunlaştırdığı anlaşılıyor.