Nefesler Tutuldu, Samsun Bekliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yerel yönetim seçimlerinde partisinden belediye başkanlığına aday adaylığını koyanları ince eliyor ve sık dokuduktan sonra da beşer beşer veya onar onar isimlerini açıklıyor.

Büyükşehirlerde genellikle değişiklik yapmıyor Başbakan Erdoğan.

Peki, Samsun adayı neden bir türlü açıklanamıyor?

Başbakan Yılmaz’ı mı istiyor?

Yılmaz’ı istemiyor mu?

Yılmaz, çevresini temizlemekte geç mi kaldı?

Çevresini tam temizleyemedi mi?

Osman Genç’in bu sahneye aktif girmesi kafaları mı karıştırdı?

Karar verici bu nedenle mi kararını bir türlü veremiyor?

Soruları sıralarken aklıma bir başka soru takıldı…

Samsun’da, Yusuf Ziya Yılmaz’ın arasının bazı guruplarla çok iyi olduğu iddia ediliyor, kendisi de Amerika’ya kadar gidip geliyor ya.

Birilerine yüksek katlı bina izinleri veriyor ya…

O gurupların Yılmaz’ı Büyükşehir Belediye Başkanı olması konusunda destekledikleri iddia edilmiyor ya…

O guruplardan bazıları ile Başbakan Erdoğan dershane konusunda açıktan ters düşmüş gibi görünüyor ya…

Başbakan Erdoğan, ister misiniz Yılmaz için “Sen misin o guruplarla sıkı fıkı olan” diye çizsin üstünü…

Ya çizmezse?

Kimse bana bu dalaşmanın “Kayıkçı kavgasından” ileri gittiğini anlatamaz…

Fazla uzatmayalım isterseniz.

Ya Yılmaz ya da Genç.

Aradan başkası çıkar mı?

???

KEMAL KABATAŞ GÜNDEME GELDİ

Samsun’da nereye gidersen git sohbetin konusu siyaset.

Kimse eve ekmeği nasıl getireceğini, ekmeğe gelen zammı konuşmuyor bile.

Varsa yoksa kimin nereden aday olacağı.

CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olarak adı geçen isimlerden biri de Kemal Kabataş.

Kemal Kabataş eski Samsun milletvekillerinden ve eski bakanlardan.

Bu durumu CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Atalay’a sordum.

“Evet” konuşuldu dedi ve ekledi:

“Kabul etmiyor…”

Ayaküstü konuştum Mehmet Atalay’la…

“Bu adaylık işi sonunda sana kalacak galiba. Büyük lokma yiyecek ancak büyük söz söylemeyeceksin derler ya…”

Mehmet Atalay güldü ve geçiştirdi…

O da adaylık konusunda “İstemem yan cebine koy” der gibi sanırım.

Nedenine gelince…

Oylar artarsa eğer, milletvekilliği seçiminde ilk iki sıra garanti olur galiba, belki de öyle bakılıyor…

GÜNÜN FIKRASI

Kari-koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler....

Ama ne mümkün, 7 yasındaki oğlan evde.....

Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna!

Ihhhhh. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok.

- Öyleyse, diyor baba, annenle ben odamıza gecelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yüksek sesle bize rapor et!

Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor.

Bizimkiler de yatağa.

Ve afacan canlı yayına başlıyor:

- Su an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Simdi de Aymaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaslı bir kadın markete giriyor......

Kısa bir sessizlik... Ve rapora devam:

- Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karisi Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar. Yataktakiler şok vaziyette.

Baba sesleniyor:

- Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu?

- Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da…

GÜNÜN SÖZÜ

Akla muhalefet edene geri, Ruha muhalefet edene deli, Nefse muhalefet edene Veli Derler…

DUVAR YAZISI

Seni adam etmesini bilirdim ama çoktan köpeğim olmuşsun ne lüzumu var...