Ne Ala Memleket!

Kabahatler Kanunu diye bir kanun var. Bu kanunda bir madde var. Bu maddeye göre vatandaşa su sıçratan araba sahiplerin ceza ödüyor.

Karar buraya kadar doğru. Sürücüler de araçlarını yolda doğru sürsünler.

Kabahatler Kanunu'na göre vatandaşa su sıçratan araç sahipleri ceza kesiliyor.

Rakamının ne kadar olduğu önemli değil önemli olan kararın doğru olup olmadığı.

Bana göre bu karar doğrudur ve de umarım caydırıcı olur.

Ancak işin ilginç tarafı vatandaşa su sıçratan araç sahiplerinin bu parayı Maliye Bakanlığı hesaplarına yatıracak olması.

Yani ıslanan, elbisesi kirlenen, mağdur olan vatandaş olacak, parayı devlet alacak. Oh ne ala kazanç kapısı. Birader, ceza kesiyorsunuz da vatandaşın elbise temizleme parasını cezayı alan maliye mi ödeyecek vatandaşın cebinden mi çıkacak?

Kanun çıkmış yani uygulama hukuki olabilir ancak bunun mantığı olamaz sanırım.

Bu para aslında üzerine su sıçratılan vatandaşa verilmeli değil mi?

Ancak bu yolla vatandaşın mağduriyeti engellenir.

Hayırlısı zamanı gelince belki düzeltilir vatandaşın mağduriyeti.

CHP SAMSUN’DA BAŞKANINI DEĞİŞTİRMEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi hafta sonunda il kongresini yaptı. Kongreye üç aday katıldı. Bunlardan birisi İl Başkanı Tufan Akcagöz, diğerleri CHP Eski Genel Başkan yardımcılarından Suat Binici ve Elektrik Mühendisi Metin Telatar idi.

Seçimi 17 oy farkla Akcagöz kazandı.

634 delegenin katıldığı oylamada; Akcagöz 274 oy olarak CHP’de yeniden Samsun İl Başkanı oldu. Diğer adaylar Suat Binici 257, Metin Telatar ise 72 oy aldı.

Akcagöz seçimi kazananın CHP olduğunu vurguladı.

Türkiye’de Ana Muhalefet Partisi’nin hiç olmazsa demokratik bir süreçle başkanını seçmesi olaydır artık.

Çünkü birçok siyasi partide artık seçim falan olmuyor atanıyor.

İŞBİRLİĞİ Mİ?

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermeyeceklerini açıkladı.

Bahçeli, MHP olarak Erdoğan’la bu ana kadar ittifak konusunda bir görüşme yapmadıklarına da dikkat çekti.

Bu ne demek şimdi?

Bir süre önce desteklenen Erdoğan’ın MHP tarafından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de desteklenmeyeceğini kim söyleyebilir ki? MHP’nin kalan tabanına veya düşünen MHP’lilere ne kadar söz geçirebilecek Bahçeli.

Bu açıklamanın altında kocaman bir “İşbirliği” yattığını anlamamak için insanın aptal olması gerekir.

Gerekir de Bahçeli acaba MHP tabanının oylarını bir başka yöne kaydırabileceğini aklına getiriyor mu hiç?

Devlet Bahçeli’nin asıl korkusunun ise seçime MHP olarak girip Meral Akşener yönetimindeki İYİ Parti’den daha az oy almaktır.

Bu sonuç da MHP’nin değilse Bahçeli’nin sonu olacaktır.

Yani kısaca Bahçeli kurtuluşu işbirliğinde görmektedir.

Ancak Türk insanı işbirlikçilere hiç de iyi gözle bakmamaktadır, yola girerken bu da unutmamak gerekir.

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur; Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez. Pestalozzi