Müdürü Şirketin Borcunu Bilmiyorsa

Samsun’da içme suyuna, her ay TEFE-TÜFE artışına göre düzenleme yapılmak kaydıyla başlangıçta yüzde 25 zam yapılması, Büyükşehir Belediyesinin batak duruma gelmesine bağlanıyor biliyorsunuz.

Su zammı gündemden düşmüyor bir türlü.

Avukat Arzu Sabuncu ve Buğra Genç tarafından yürütmenin durdurulması istemiyle zam kararı mahkemeye bile taşındı biliyorsunuz.

Arzu Sabuncu’nun çağrısına uyan çok sayıda kişi davaya müdahil olmak için mahkeme önünde kuyruk bile oluşturdu.

Su zammının kamu vicdanında kabul görmediği anlaşılıyor.

Ya sayaç okuma bedeli adı altında alınan ücrete yapılan akla ziyan zarara ne demeli.

Ki;

Sayaç okuma bedeli de nedir.

Hem sudan para alacaksın, hem de bunu belgelemek için sayacı okuma hizmetini ücretlendireceksin.

Bunu hangi mantık kabul eder.

SASKİ’nin zam talebini sunarken meclise verdiği bilgiye göre, yaklaşık 500 bin su abone abonesi var Samsun’da.

Son gelen faturada sayaç okuma bedeli için 2.5 Tl yazıyordu.

Buda şu anlama geliyor.

Samsun Büyükşehir Belediyesi her ay 1 milyon 250 bin lira para toplayacak.

Eskiler böylesi vergilere ‘’SALMA’’ derlerdi.

Büyükşehir bu uygulamayla bir anlamada vatandaşa salma salmış oluyor yani.

Sudan sonra toplu taşıma ücretlerine de zam bekleniyordu.

Hatta komisyona bile geldi ama su zammına gelen tepkilerden sonra Büyükşehir yönetiminin bu karadan geri adım attığı anlaşılıyor.

Ulaşıma zam yok.

En azından şimdilik olmayacak gibi.

Ya ne olacak.

Açığı kapatmak için Samulaş’ın borç alması isteniyor.

Önceki gün konu Büyükşehir Meclisine geldi.

MHP’li Cemalettin Kola,5 milyon 400 bin liralık borçlanma yetkisi istenen Samulaş’ın borcunu sormuş.

Samulaş’ın Malatya’dan ithal Genel Müdürü bu soruya ‘’Bilmiyorum’’ diye cevap vermiş.

Kızayım mı, yoksa güleyim mi bilemedim.

‘’Samsun bunu hak etmiyor’’ desem.

Siz bana kızacak ve öfkeleneceksiniz.

Bu durumda en doğru karar susmak galiba.

BU SOKAKLARI KİM DÜZELTECEK
Bu fotoğraf, şehrin göbeğindeki DSİ 7.Bölge Müdürlüğünün yanındaki Öztuna Sokak’ta çekildi.

Öztuna ve paralelindeki Gazanhan Sokaktaki kanalizasyon boruları Mart ayında değiştirildi.

SASKİ ekiplerince üç ay önce kazılan bu sokaklara asfalt döşenmeyince, yakınlarda yaşayanlar sıcak havalarda toz toprak solurken, yağışlı havalarda da çamurla boğuşuyorlar.

Dün sabah sokağın son durumunu belgelemek amacıyla fotoğrafını çekerken, bir kadın ‘’Necattin, Necattin dedik, bak ne oldu’’ dedi.

SASKİ’nin kazdığı sokağı eski haline getirme konusunda sorumluluğu olmadığını bildiğim halde İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ı arayarak konuyu aktarınca ‘’Sorumlusu biz değiliz ama vatandaş bizi sorumlu tutuyor. SASKİ’ye defalarca konuyu ilettim ancak paraları olmadığını söylüyor. Bizimde paramız yok ama sorumluluktan da kaçamayız. Asfalt malzemesi almak için ihale açıyoruz. Asfalt plentimizi çalıştırıp, SASKİ’nin kazıp öylece bıraktığı sokakları asfalt ile kaplayacağız’’ şeklinde bir yanıt aldım.

Demirtaş’ın bu beyanına rağmen, her biri 300 metre uzunluğundaki iki sokağın asfalt ile kaplanamama durumunu SASKİ’nin para sorunu yaşamasıyla ilişkilendiremem elbette.

Ancak, halk tarafından sorumluluğun kendilerine yüklemeyeceği bilindiği için de SASKİ tarafından iş ağırdan almış da olabilir ama çevrede yaşayanların mağduriyeti bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.