Mahkeme Kararları Belediyeleri De Bağlar

Yazarlar // 1 Ekim 2014 Çarşamba 00:00

Ragıp GÖKER

İshak Memişoğlu önceki gün arayıp, ‘mahkeme sahil yolunda yürütmeyi durdurma kararı verdi’ dediğinde, dün yayınlanan yazımı çoktan yazı işlerine teslim etmiştim.

İshak Beyden, yürütmeyi durdurma kararına ilişkin mahkeme tutanağını tarafıma göndermesini rica etmiştim. Bir iki dakika içersinde gönderdi sağ olsun. O tutanakların bir örneğini ben de hemen Yener Cabbar’a ilettim.

Gazetenin haber merkezinden Mustafa Aran ve Cihan Şahin haberi çok iyi düzenlemişler.

Konuyu köşesinde işleyen Yener Cabbar ayrıca haberi de gazetenin manşeti yapmış.

Her birinin ellerine sağlık diliyorum.

Samsun İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası Samsun Şubesi tarafından yapılan başvuruda Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmakta olan ‘Sahil Yolu’ çalışmasında yürütmeyi durdurma kararı vermiş.

Haberi gazetede okudunuz.

Ben haberin detaylarına girmeyeceğim bu nedenle.

Anlatmak istediğim başka bişey.

İshak Memişoğlu aradığında dostlarımla birlikteydim. Benim heyecanlandığımı ve gazeteyle telefon trafiğine başladığımı gören bir dostum ‘hayırdır, ne oldu?’ diye sordu.

Samsun İdare mahkemesinin sahil yolunda yürütmeyi durdurma kararı verdiğini söylediğim arkadaşım bana ne dese beğenirsiniz.

“Mahkemeyi dinleyen mi var?”

Bu durumdayız yani.

O arkadaşım bu kanaatini saathane projesine mahkeme kararlarına rağmen belediyenin plan tadilatlarıyla projenin uygulanmasına devam edilmesindeki örneğe dayandırıyor olmalı

Ama sahil yolunda belediyeye ‘DUR’ diyen mahkeme, kararını şu gerekçeye dayandırıyor:

‘'Dava konusu işlemin sahil kenarında olan yol yapımına ilişkin inşaat faaliyetine ilişkin olması ve uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabilecek ve uygulanmakla etkisi tükenecek nitelikte olması nedeniyle karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına’’

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını da gerekçe olarak şu husus öngörülüyor.

‘’Bu yolun yapımına başlamadan önce planlama yapılıp yapılmadığının belirlenmesine’’

Biliyorsunuz inşaat başladıktan aylar sonra konu Büyükşehir Belediye Maclisine gelmişti.

Belediye önce inşaata başlamış, planları meclise daha sonra göndermişti. CHP’li meclis üyesi Erkan Akyüz bu duruma tepki göstermiş ve ‘siz uygulamasına başladığınız bir projeyle ilgili kararı meclise neden daha sonra getiriyorsunuz’ diye tepki göstermişti.

Burada üzerinde durulacak iki önemli husus var aslında.

Birincisi ‘ben yaptım oldu’ anlayışının ne kadar sakat olduğu ve bu anlayışın daha sonraları telafisi imkansız sonuçlar doğurabileceğidir.

Misal Büyükşehir Belediye Başkanı halkın oylarıyla seçilmiş olsa bile, halkın menfaatlerine zarar verebilecek kararı alıp uygulayamaz.

Uygulamamalıdır.

Belediye başkanlarının yetkileri de yasalarla belirlenir.

İkinci önemli hususta herkes yasalar önünde eşit olduğudur.

Belediye başkanları uygulamalarını plana uygun yapmalı ve her plan halkın ortak menfaatine uygun olmalıdır.

Sen ve ben ne kadar mahkeme kararlarına uymak zorundaysak, o kararlar kendilerini şehrin sahibi olarak görseler bile belediye başkanlarını da bağlar.