Liranın Alım Gücü

Yerli üretimle sıfır borçlu bir ülke kurdu 1930 yılında. Bir TL tam yüz dolar ediyordu, yabancı parları ezmişti ve şu sözünü unutmayın: Ben traktörleri Amerika’dan bir avuç bouk paraya aldım.

Bu ifade, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ait… Son yıllarda Atatürk’ü karalayarak küçük düşürmek ve ardından yeniden Osmanlı’yı kurmak isteyenler var ya işte onlar okusun da öğrensin kuruluş yıllarındaki Türkiye Cumhuriyeti’ni.

Ardan yüz yıl geçti unutulmuştur belki diye düşündüm.

Yüz yıl içinde kurulan fabrikaların satıldığı, ülkenin kuru soğana muhtaç edildiği, tohumun bile yurt dışından getirildiği bir ülke durumuna getirildi Türkiye.

İşveren memnun değil, işçi memnun değil, memur memnun değil, kentli ve köylü memnun değil. Bir avuç azınlıktan başka herkes mutsuz durumda…

İktidarın yaptığı en iyi iş ise algı operasyonundan başka bir şey değil, neymiş Türkiye uçuyormuş. Uçanlar aslında bir avuç azınlık yani yandaşlar. Uçanlar bir de yere konsa da insanların nasıl geçindiğini görse ne iyi olur.

Liranın alım gücü dedik ya yüz yıl içinde dolar karşısında nerelere gelmiş. Bir dolar yedi lira verilip ancak alınabiliyor. Son 17 yılda bu hızlı yükseliş(!) sürüyor.

Türkiye’de insanların açlık olan gündemi ise parti liderleri arasındaki söz dalaşlarıyla unutturulmak isteniyor. Bu söz dalaşlarında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de BEKA meselesi diye iktidarın yanında yer alıyor.

Daha önceleri başka türlü konuşuyordu oysa Ülkücülükten bahsediyordu, ah Türkiye ne duruma getirildin, yönetmeyi başaramayanlar tarafından.

ENFLASYON İNER Mİ?

Türkiye’den bir manzara…

Bir gün bir siyasetçi çocuk parkından geçerken çocuğun birinin uçurtmasını indirmeye çalıştığını ama bir türlü indiremediğini görmüş ve yardım etmek istemiş.

Çocuğa: Ben sana yardım edeyim demiş.

Çocuk ise şöyle demiş: 'Sen onu indiremezsin amca, çünkü üzerinde enflasyon yazıyor.'

GÜNÜN SÖZÜ

Geçmişi hatırlamayanlar, geçmişi tekrarlamaya mahkûmdur. George Santayana