Kur Artışına Rağmen İhracatçı Da Zorda

Dünya Gazetesinin Bursa Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi’nin haberine göre, kurdaki artışı fırsat bilen Avrupalı alıcılar, ihracatçılarımızdan indirim talep ediyorlarmış.

Gazetenin Başyazarı Osman Saffet Arolat’ın da yorumladığı haberi okuyunca, ‘’kriz fırsatçıları sadece bizde yokmuş’’ diye düşündüm.

Biliyorsunuz dövizdeki artışın ceplerimizi yaktığı günlerde, iğneden ipliğe her şeye zam gelmiş, gece mesaileri yaparak etiket değiştiren market haberlerini okumuştuk.

Dün sabah kahvaltı için gerekli gıda maddelerini almak amacıyla evimin karşısındaki markete girerken, kapısında özetle ‘’denetlendik ama ceza almadık’’ şeklinde bir duyuru okudum.

Türkiye genelinde marketler zinciri olan firmanın, çıkan bu tür haberlerden rahatsız olduğu anlaşılıyor.

O firma gerçekten masum olabilir ama semt pazarında domates biber satanların bile fiyatları şişirdiğini biliyoruz.

Bir dönem Bölge Koordinatörlüğünü yaptığım Gazetenin, Bursa’ya atanmadan önce Çorum Temsilcisi iken bir dönem birlikte çalıştığım Ömer Faruk Çiftçi’yi manşete çıkan haberi için tebrik ederken, Avrupalı alıcıların indirim taleplerine neyi gerekçe gösterdiklerini de öğrenmiş oldum.

‘’İşçilik maliyetiniz artmadı’’ diyorlarmış.

İhraç ürünlerimizin girdileri, ithal ediliyor biliyorsunuz.

Ömer’e ‘‘ithalatta indirim yapıyorlar mı?’’ diye sordum.

Bize mal satarken indirim yokmuş.

Ama alırken, 20-25 sent indirim istiyorlarmış.

Yüzsüz, her yerde yüzsüz.

Arolat’ın bu haber için yazdığı yorumda, benzer durumun 2008’de de yaşandığını okuyunca, o günleri hatırlamış olduk.

Arolat’a konuşan ihracatçılar, bu talebi ’‘ufak, tefek indirim isteği’’ diye yorumlamışlar ama 2008’de yaşanan durum sonrasında, dolar fiyatı beklenenden daha fazla gerileyince, indirim yapan ihracatçıların bir kısmı batmıştı.

Dövizdeki artış, birçok işletmeyi zor duruma düşürdü.

Tanınmış birçok firmanın beş peşe konkordato ilan ettiklerine dair haber, hepimizi endişelendiriyor.

Döviz ateşi ithal ürünlerin el yakmasını sağladı zaten.