Kitap Eleştirisi...

'Üzerleri ''TOZ'' Olmasın Doğu Karadenizde Yaşamak' isimli kitabı ,yazarı Kemal Özbıyık dostum gönderince ,elimdeki kitabı yarım bıraktım ve her makalesini ayrı bir haz, duygu ve bana kattığı fikir ve bilgiler ile okudum.Önceden haberim olsa mutlaka kitapçıdan alır okurdum...Kargodan, sürpriz olarak bir kitap almak beni ayrıca sevindirdi.

Kitap: yazarın ,doğduğu , ilkokulu 3 sınıfa kadar okuduğu Artvin Arhavi ilçesinin küçük bir köyünden, başkente gelip ; devam ettiği yaşam sürecinde köyü ve yöresi ile koparmadığı bağları sayesinde tuttuğu notların kısa makaleler halinde bir araya getirilmesi ile oluşmuş. O yörede genellikle laz dediğimiz dili ve örfleri olan kadim bir ulusun da yaşam biçimi ve kültürünün çeşitli hikayeler ile beslenerek ,belgelenmesine de büyük katkı koymuştur.

Bir bahçe düşünün : Birinde tamamen tek bir çicekle dolu,diğeri rengarenk çiçekler ile dolu ...Rengarenk çiçekler ile dolu bahçede ,hiç bir çiçek diğerinin gelişmesine engel olmuyor. Birlikte bir senfoni müziği çalan orkestra enstrümanlerinin ahengi ve sesi gbi insana keyif ve huzur veriyor..Hangisini tercih edersiniz...? Bu o ülkenin kültürel zenginliğidir.Boyle bir zenginlkten nasibini alan ve değerini bilen ülkelerde barış ,huzur olduğu kadar ,sanat edebiyat ve kültürde en ön sıralarda alır ki bu insanlık adına hayranlık uyandırır...Yazar bu konuyu farklılıkları körükleyecek kişileri ,'kötü niyetli ' diye niteliyerek ve onlardan gelecek menfaatlere de sırtını çevirerek ,bu kültürel zenginliğin yaşatılması konusunda arzusunu ortaya koymuştur.Türkiyenin topraklarında yer üstü ve yer altı kaynaklarında gözü olanlar ; maalesef etnik farklılıklarımıza çomak sokmak için her türlü argümanı denemektedirler.Kitaptaki Rudiger olayı da budur.Yazar bu durumu asla bir çıkar kapısı görmemiş hakiki bir yurtsever olarak bunlara müsaade etmemiştir.Onun için buradan Kültür Bakanlığına sesleniyorum: Bu kitap ile Kemal Özbıyık kültüre katkısından dolayı bir ödülü haketmiştir. Kitabı okuduğunuz da bu kültürel değerlerin tüm anadolu insanın değerleri ile çok az ayrılıklar ile ortak özellikleri olduğunu fark ediyorsunuz..Benim çocukluğum yazları Samsun merkez Yukarı Aksu köyünde geçti..Kitapta geçen efsanelerin köyümüzde de anlatıldığını duymuştum...Atışmalar da öyle..Anadolunun herhangi bir köyünde ratlanabilir.

Kitabı okurken içten ve samimi dili hissediyor,yöre insanına uzaktan bir sempati duyuyorsunuz..Yörenin cografi şartlarını yerinde görmek arzusu uyanıyor.Bir gezi programını kitabın yol göstericiliği ile yapabilirsiniz. Kitabı okurken,sanki kemal özbıyık ile sohbet ediyormuş ve o konuşuyormuş gibi hissettim.O derece samimi bir dille içinden geldiği gibi ,bildiklerini ,duyduklarını yazmış...Kurguladığı hikayeler de; gerçeğin anlaşılmasını sağlamak adına , gerçeklik hissi veriyor.Zaman zaman didaktik bir anlatımla çevrenin önemini,yöre insanının zor coğrafi şartlar da yaşamını cömertliklerini de öğrenmiş oluyoruz.Lazca çok sayıda kelime ve şiirler ile hala yaşayan bir dil olarak kültür çeşitliliğimizin zenginlik olduğunu düşünerek,yaşatmak gerekliliğini de anlıyoruz.Su ve havanın yaşamsal özelliği ile bütün canlıların yaşamının birbirine bağlı olan zincirin ,yaşamsal değeri olmayan şeyler için kırılmasına karşı olmayı da .çok güzel sade uslubü ile çok güzel anlatıyor...

Kemal ÖZBIYIK kitabının bir yerinde şöyle diyor: ''Laz kökenli olduğumu söyledim.Türkiye Cumhurriyeti kurulduğundan beri dedelerim ve büyüklerim Türk.Bende Türk olarak doğmuşum .Bu durum, Laz kökenli olduğum gerçeğini değiştirmiyor ki.Atatürk, Türkiye Cumhurriyeti'ni kurmuş ve ' Ne Mutlu Türk üm Diyene ' demiş.Kökenleri sorgulamamış ve birini diğerinden üstün görmemiş.......................................eloğlu ülkeler arası sınırları yok ediyor ,biz neler ile uğraşıyoruz'' Kemal kardeşime katılırken ,atatürk; bir ulus devlet yaratma hayali ile hangi etnik kökenden olursa olsun eşit yurttaşlık hakları getirmiştir.Demokrasimiz geliştikçe,egitim seviyemiz arttıkça, anadolunun kadim halklarının da kültürlerine birlikte sahip çıkma alışkanlığımız artacaktır.

Kitabı okuyarak, bu kadim halkla iç içe ele ele yaşarken, bana ait toz varsa bir nebze de olsa ,en azından kendi payıma düşeni silebilmiş olmak beni mutlu eder..KEMAL ÖZBIYIK arkadaşıma çok teşekkür ederim.