bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Kendi Çukurunda Boğul
Yazarlar // 21 Aralık 2020 Pazartesi 12:04

Ragıp GÖKER

Örümcek beyinlinin biri, katıldığı bir televizyon programında  ''Üniversiteler fuhuş yuvası'' dedi.

Bu rezil sözü eden kişi, sözüm ona bir üniversitemizde hoca üstelik.

Profesörmüş.

Şaşırdım mı?

Hayır.

''Bu örümcek beyinli kişiyi kim, nasıl profesör yaptı'' da demeyeceğim.

Biliyorum ki var bunlardan.

Hem de sayıları oldukça fazla.

İşin kötüsü de ne biliyor musunuz?

O rezil lafın, din adına söylenmesidir.

Kimse de çıkıp demiyor ki;

''Üniversiteler bilim yuvasıdır.''

O gafil unutmuş olabilir ama bu dinin peygamberi ''İlim Çin'de de olsa gidip öğrenin'' diye buyurmuştu.

İlmin öğrenileceği tek yer de, okullarımızdır.

En büyük ilim yuvası da üniversiteler değil mi?

Bu tipler var ya.

Bunlar.

Gençlerimizin eğitim almasından korkuyorlar.

Hatırlayın.

Sözüm ona bir başka bir profesör de birkaç yıl önce katıldığı bir TV programında Türkiye'nin en tehlikeli kesiminin okumuş kesim olduğunu belirtirken "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır. Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor." demişti.

Kubilay'i şehit eden grubun başındaki Derviş Mehmedi' de böyle bir beyne sahipti.

Derviş Mehmed'i ve onun gibi düşünen çürümüş kafalara sahip olanlar, Cumhuriyet'le gelen aydınlanmaya karşıydılar.

Cumhuriyet devrimlerini hiç kabul etmediler.

Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyetin, gençlerimizin önüne rol model olarak sunduğu öğretmenlerimizden biriydi.

Kubilay'ı şehit ederek, Cumhuriyetin aydınlanmasını engelleyeceğini sandılar ama milyonlarca Kubilay yetişti bu topraklarda.

Cumhuriyetin yetiştirdiği Kubilay'lar, özellikle köy okullarında görev yaparken, köy çocuklarına rol model olmuşlardı.

Bizim nesil ve bizden öncekilerin, öğretmen olmak gibi bir ideali benimseme nedeni Kubilay'lardı.

Yatılı Bölge Okulları gibi uygulamalarla, köylerimizdeki okul sayıları azaldı artık biliyorsunuz.

Köylerimizde, gençlerimizin örnek alacağı öğretmen bulmak artık çok zor.

Bu nedenle günümüzün rol modeli köy imamları oldu.

Biliyorum ki bu sonucu ''Fena mı oldu?'' diye değerlendirenler çıkacaktır.

Bu tartışmaya girmeyeceğim elbette.

Ve fakat.

Şunu söyleyebilirim:

''Ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır'' diyen Rektör Yardımcısı Prof'dan sonra, bir başka Prof.'un ''Üniversiteler fuhuş yuvası oldu'' demesine de şaşırmayalım o vakit.

Prof.Dr. unvanlı o örümcek beyinlere, ‘’kendi çukurunda boğul’’ diyerek, kendimizi biraz rahatlatmış oluruz belki ama bilim yuvalarımıza bulaştırdıkları bu çamuru nasıl temizleyeceğiz.

Onu düşünelim biraz.

Kendi çukurunda boğul
Ragıp GÖKER
Örümcek beyinlinin biri, katıldığı bir televizyon programında  ''Üniversiteler fuhuş yuvası'' dedi.
Bur rezil sözü eden kişi, sözüm ona bir üniversitemizde hoca üstelik.
Profesörmüş.
Şaşırdım mı?
Hayır.
''Bu örümcek beyinli kişiyi kim, nasıl profesör yaptı'' da demeyeceğim.
Biliyorum ki var bunlardan.
Hem de sayıları oldukça fazla.
İşin kötüsü de ne biliyor musunuz?
O rezil lafın, din adına söylenmesidir.
Kimse de çıkıp demiyor ki;
''Üniversiteler bilim yuvasıdır.''
O gafil unutmuş olabilir ama bu dinin peygamberi ''İlim Çin'de de olsa gidip öğrenin'' diye buyurmuştu.
İlmin öğrenileceği tek yer de, okullarımızdır.
En büyük ilim yuvası da üniversiteler değil mi?
Bu tipler var ya.
Bunlar.
Gençlerimizin eğitim almasından korkuyorlar.
Hatırlayın.
Sözüm ona bir başka bir profesör de birkaç yıl önce katıldığı bir TV programında Türkiye'nin en tehlikeli kesiminin okumuş kesim olduğunu belirtirken "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır. Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor." demişti.
Kubilay'i şehit eden grubun başındaki Derviş Mehmedi' de böyle bir beyne sahipti.
Derviş Mehmed'i ve onun gibi düşünen çürümüş kafalara sahip olanlar, Cumhuriyet'le gelen aydınlanmaya karşıydılar.
Cumhuriyet devrimlerini hiç kabul etmediler.
Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyetin, gençlerimizin önüne rol model olarak sunduğu öğretmenlerimizden biriydi.
Kubilay'ı şehit ederek, Cumhuriyetin aydınlanmasını engelleyeceğini sandılar ama milyonlarca Kubilay yetişti bu topraklarda.
Cumhuriyetin yetiştirdiği Kubilay'lar, özellikle köy okullarında görev yaparken, köy çocuklarına rol model olmuşlardı.
Bizim nesil ve bizden öncekilerin, öğretmen olmak gibi bir ideali benimseme nedeni Kubilay'lardı.
Yatılı Bölge Okulları gibi uygulamalarla, köylerimizdeki okul sayıları azaldı artık biliyorsunuz.
Köylerimizde, gençlerimizin örnek alacağı öğretmen bulmak artık çok zor.
Bu nedenle günümüzün rol modeli köy imamları oldu.
Biliyorum ki bu sonucu ''Fena mı oldu?'' diye değerlendirenler çıkacaktır.
Bu tartışmaya girmeyeceğim elbette.
Ve fakat.
Şunu söyleyebilirim:
''Ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır'' diyen Rektör Yardımcısı Prof'dan sonra, bir başka Prof.'un ''Üniversiteler fuhuş yuvası oldu'' demesine de şaşırmayalım o vakit.
Prof.Dr. unvanlı o örümcek beyinlere, ‘’Bendi çukurunda boğul’’ diyerek, kendimizi biraz rahatlatmış oluruz belki ama bilim yuvalarımıza bulaştırdıkları bu çamuru nasıl temizleyeceğiz.
Onu düşünelim biraz.