Kastamonu'da Şok

Kastamonu adını ‘’Kastın neydi Moni’ye” efsanesinden alır.

O efsane şudur:

Tekfur'un kızı Moni, kaleyi kuşatan Türk askerlerinin komutanına aşık olur ama buna çok kızan kra,l kızı Moni’yi kalenin borçlarından atar. Bu duruma çok üzülen Türk komutan ‘’Kastın neydi Moni’ye’’ der.

‘Kastın neydi Moni’, sözü yıllar sonra, Kastamonu olur.

Konaklarıyla bilinen güzel şehirlerimizden biridir Kastamonu.

Görmediyseniz eğer, şunu bilin ki ziyandasınız.

Ama maça gelmeyin.

Gazeteciyseniz zaten, hiç gelmeyin.

Stadın müdürü Basın Tribününü protokole ve yedek sporculara ayırmış.

Aldık tribünü ama ömrünce bu kadar gazeteciyi bir arada görmemiş olmanın şaşkınlığıyla ‘’Bu kadar gazeteci maça mı gelirmiş’’dedi.

İyi mi!

Epi topu 15 kişiydik oysa.

Kastamonu’ya turist olarak gelirim belki ama maça asla.

Neyse bu Lig’de misafiriz nasıl olsa,

Böyle diyoruz ama sonuca bakınca kendimizi mi kandırıyoruz onu da anlayamadım.

Güneşli güzel bir havada oynan maçın sürprizi Samsunspor’un kadrosunda Enes İslam İlkin’in sağ bekte maça başlamasıydı.

Enes’in sağbekte maça başlaması bir zorunluluktu belki ama İsmet Taşdemir’in çıkardığı kadro, hem takımına, hem de rakibine maçı kazanmak istediğine dair net bir mesaj şeklindeydi.

Taşdemir’in oyun planının Santraforda Abdulkadir Özgen, sağında Erhan Şentürk, solunda Bahattin Köse ve İlyas Kubilay un forvet arkası dizilişindeki hücumculara orta alandan Oğuz Gürbulak ve Savaş Yılmaz kazandıklar toplarla, Enes İslam İlkin ve Canberk Dilaverin kanat bindirmeleriyle verecekleri destekle oyunu rakip sahaya yıkma düşüncesi göze çarpıyordu.

Teknik direktörler plan yapar ama oyuncular uygular.

İlk yarının büyük bölümünde top daha çok bizde kaldı ancak ‘’Bu da kaçar mı?’’ diyebileceğimiz pozisyonumuz da yoktu.

Çok hücumcuyla oynamanın, çok pozisyon üretme garantisi yok, böylesi planların takım savunmasında doğuracağı zaaflar vardır.

Devrenin golsüz biteceğini düşünürken, Kastamonu hücumunda ceza alanımıza ortalanan topa Enes İslam İlkin’den daha iyi yükselen Abdülaziz Solmaz, golü atınca soyunca odasına 1-0 geride girdik.

Gole kadar oyunu kontrol eden takımın, bundan sonra ayarı da bozuldu.

Takımın oyundan düşmesinde Oğuz Gürbulak’ın çok top kaybıyla oynamasının da etkisi vardı.

Bu nedenle Taşdemir’den beklenen ilk hamledeki Erhan Şentürk’ün Samet Asatekin’le değiştirilmesi olumluydu belki ancak, İlyas Kubilay Yavuz’un dışarı alınıp, Yılmaz Özeren’in oyuna sürülmesindeki mantığı anlayamadım.

Eleştiri Yılmaz Özeren’e değil asla ama neden İlyas Kubilay Yavuz.

Dün iyi olmadığını kabul etmekle birlikte İlyas Kubilay Yavuz, Yılport Samsunspor’da, tıkanan oyunda kilidi açacak özellikteki tek oyuncudur belki.

Adam duruyor falan ama öyle bir anda sahneye çıkıyor ki, atıyor adam.

En zor deplasmanımızın Kastamonu olacağını düşünüyorduk ama Samsunspor  şampiyon olacaksa, zor deplasman falan dinlemeyecek kazanacak kardeşim.

Şampiyonluk mu..

Bu sonuçla zor elbette ama bu oyun anlayışıyla da zor bilesiniz.