bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Karanfil’in Milliyetçiliği Mi Sorgulanıyor
Yazarlar // 25 Mart 2015 Çarşamba 00:00

İsmail BAŞARAN

Aslan Karanfil’in milliyetçiliği ile ilgili söylentiler geliyor kulağıma.
Galiba birileri hazımsızlık çekiyor bu konuda.
Bu hazımsızlık nereden geliyor peki?
AK Parti döneminde Samsun İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği yapmış da ondan olsa gerek.
Devlet Memurudur yapabilir.
Kimdir Aslan Karanfil?
Tanıdığım bazı MHP’lilerin bile ismini söylerken “Hazımsızlık” duydukları Aslan Karanfil hangi ölçüde milliyetçidir?
29 Mart 2009 yerel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'nden Ordu ili Çamaş ilçesine MHP’den Belediye Başkanı seçilen Yaşar Aktaş, 1997-1999 yılları arasında ilçenin kaymakamlığını yapan Aslan Karanfil'in adını Çamaş’ın en işlek caddesine meclis kararı ile vermiştir.
Aslan Karanfil Çamaş’tan sonra Bingöl’e Karlıova’ya atanmıştı.
Hani şu Valisi Süleyman Kamçı’nın konutundan makamına giderken canlı bombanın saldırısına uğrayıp 1 kişinin öldüğü, 4'ü koruma görevlisi polis, 12 kişinin yaralandığı Bingöl’e. Orada görev yapmıştır.
Erzurum’da Vali Yardımcılığı, Vali vekilliği yaparken dünyaya gözlerini açan oğluna o dönemin ruhuna inat Cengiz Han’ın torunu, Altın Orda Devleti’nin kurucusu Batuhan ismini koymuştur.
Samsun’da İl Özel İdaresinde sunduğu tüm raporlar ve planlar belki de Türkiye’de ilk defa muhalefetin de oy birliği ile kabul edilmiştir.
Neden?
Herkes samimiliğinde ve çalışkanlığında hemfikirdi de ondan.
Bu nedenle de he camia kendine yakın gördü.
AKP’den aday adaylığı ve adaylığı döneminde en çok konuşulan, kaşınan konulardan biriydi “milliyetçiliği” ve girdiği temayülde ilk sıralarda yer almasına rağmen belki de sıralamadaki bu yeri değiştirilip sonrasında Samsun’dan uzaklaştırılması da bundandı.
Bu hatırlatmayı MHP’liler için yapıyorum.
“Aslan Karanfil MHP’ye dışarıdan geldi” sözlerini duyduğum için yazıyorum bunları.
Bu sanırım bir oyundur.
AK Parti’nin bir oyunu.
Bu oyuna bilerek veya bilmeyerek alet olanlar da vardır.
Bu sorgulamayı yapanlar ne yapmıştır bu il için?
Yanlarında bu sorgulama yapılanlar da sadece şunu düşünebilirler mi:
Neden böyle konuşuluyor? Böyle konuşmalar kimin işine geliyor? Böyle konuşanların derdi listede iyi bir yer kapabilmek mi?
MHP’liliği başkasına kaptırmamak için direnenler ve bundan nemalananlar mı?
Yoksa kendisini marka isim sananlar mı?

SAMSUN MARKA OLABİLDİ Mİ?
Bir partide şahane bir kız gördünüz diyelim. Hemen yanına gidip: “Harika sevişirim” derseniz; Bu doğrudan pazarlamadır…
Arkadaş gurubunuzla partide takılırken, arkadaşlarınızdan biri kıza gidip sizi gösterip: “Şu çocuk var ya harika sevişir” derse; Bu reklamdır…
Partide şahane bir kız gördünüz, yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün kızı arayıp dediniz ki: “Merhaba harika sevişirim” ; bu Telemarketingdir…
Partide şahane bir kız gördünüz. Hemen kravatınızı düzeltip ona bir içki koyarsanız, ona kapıyı açarsanız, çantası düşerse hemen davranıp yakalar kendine verirseniz, dolaşmayı teklif ederseniz ve derseniz ki: “Ha, bu arada harika sevişirim” ; Bu halkla ilişkilerdir…
Partide harika bir kız gördünüz, onun ilgisini çektiniz, biraz sohbet edip numarasını aldınız. Daha sonraki aramalarla sohbetlerle, yemeklerle ve jestlerle gönlünü çalıp güven kazandınız. Ve daha sonra çok uygun bir ortamda ve zamanda: “Merak etme tereddütlerini biliyorum ama ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sevişirim, yani seviştikten sonra çok memnun kalacaksın” der görüşmelerini kesmez ve memnuniyeti devam ettirirseniz; Bu müşteri odaklı satış olur…
Partide harika bir kız gördünüz, kız yanınıza geldi ve dedi ki: “Duydum ki harika sevişiyormuşsunuz.”
İşte bu marka olmaktır…
Bu fıkra neden aklıma düştü?
Samsun’un bir zamanlar marka şehir olması gerektiği bunun için yeniden formatlandığını söylüyordu Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz.
Bunun için Ticaret ve Sanayi Odası’nda toplantı yapılıyor “Samsuncu” yaratılmak isteniyordu.
Hatta ilin valisi ve belediye başkanı ellerinde alışveriş arabası “Samsun için al” diye fotoğraflarını kent mobilyalarına astırıyor halkı özendiriyorlardı.
Peki Samsun’da üretilen ne vardı ki Samsunlu alacaktı?
Bunu bile bulamıyorlar ve bu iş için yapılan toplantıda masanın üzerine komşu illerin sularını koyuyorlardı, Samsun’da varken.
Yani ele veriyorlardı talkımı kendileri yutuyorlardı salkımı.
Sahi Samsun marka şehir olabildi mi o günden bu yana?
Ne üretti de ne sattı?
İhracat geliri dört yüz milyon dolarlarda sayıp duruyor.
Söyleyin yalanı öpeyim inananı…

GÜNÜN SÖZÜ
Çocukluk saflığını kaybetmeyen adama büyük adam denir. Mencius