Karadeniz’in Güzellikleri

Bayram öncesi, bir-iki günlüğüne izin almış ve Batı Karadeniz turuna çıkmıştım.

İstanbul’a torun bakmaya giden baldız ve bacanağımın, Samsun’a dönerken alıp getirdikleri Oğlum ve Gelin Kızımla Karadeniz Ereğli’sinde buluştuk.

Dünya Gazetesinde çalışırken sorumluluk bölgemde olduğu için daha önceleri çok sık giderdim Ereğli’ye ama bu son gidişimde, son seyahatimin üzerinden yaklaşık 10 yıl kadar bir sürenin geçtiğini fark ettim.

Zengin şehirler vardır bilirsiniz.

Bu gibi şehirlerde,  yaratılan zenginliğin şehir halkı üzerinde oluşturduğu etkileri görebilirsiniz.

Ereğli buna tipik bir örnektir.

Demir ve Çelik Fabrikası, Ereğli’ye çok büyük katkılar yapmış.

Bu kesin.

Herkesin yüzü gülüyor bu şehirde.

Sokakları temiz.

Devasa büyüklükteki demir çelik fabrikasının yanı sıra irili - ufaklı onlarca demir çelik işletmesinin çalışıyor olmasına rağmen denizi de temiz kalabilmiş.

Lokantalar, kafeteryalar ve dahi AVM’ler ile mağazalar dolu.

Sokakları cıvıl - cıvıl.

Ereğli’nin doğal güzelliklerini yazmayacağım bile.

Gidip görmelisiniz.

Turumuzun ikinci durağı Bartın’daki inkum plajıydı.

Daha sonra Amasra.

İnkum’daki plaj, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki tatil beldelerini aratmayacak güzellikte.

Amasra her yaz olduğu gibi yine kalabalık.

Çarşı 24 saat canlı kalabiliyor bu aylarda.

Samsun’a yaklaşık 500 Km uzakta OTAT yazılı tezgahı görünce, külahlara dondurma doldurmayı ihmal etmedik.

Bu durumda ‘’Samsun’dan gelip, Amasra’da Samsun dondurması mı yenirmiş’’ diyen oğlumun takılmalarına aldırmadık.

Kahramanmaraş’tan sonra, dondurmasını marka yapan ikinci şehirdir Samsun.

Sokaklarında külahtan dondurma yalayanların şehri olarak biliniyoruz zaten.

Amasra’dan sonra Sinop’a doğru yol alırken, Çakraz adlı bir sahil köyüne yolumuz düştü.

Karadeniz’in çok yerindeki plajlarda, kumsal bulmak zor.

Samsun’un kıymetini bilin diye söylüyorum.

Sadece Karadeniz Bölgesinde değil, Türkiye’nin birçok sahilinde bizim plajlarımızdaki kumsalı bulamazsınız.

Çakraz, çok güzel bir köy ama sahil de çakılla dolu, denizin içi de.

Bir de halkını sevemedim Çakraz’ın.

İlginçtir, köylerine gelen turistlere yolunacak kaz muamelesi yapıyorlar.

Cide yakınlarındaki Gidereos Koyu yeryüzündeki cennet gibi.

Gideros’a gidin ama sakın ha, sahil yolunu kullanmayın.

Manzara muhteşem ancak, virajları bıktırıyor.

Yüz metre kadar bile düz bir yeri olmaz mı bir yolun.

Öyle sahiden.
Sinop her yaz ayında olduğu gibi yine canlı.

Kışın sakin şehir Sinop.

Tam emekli şehri yani.

Yazın Turizm merkezi ama.

Halkı da, turizmin şehre kazandırdıklarının farkında.

Sinop’a Samsun’dan da Ankara ve İstanbul’dan da ulaşım çok kolay artık.