bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
İzmir'den Samsun'a Bakınca
Yazarlar // 20 Eylül 2016 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Bayramı ve bayram sonrası birkaç günü İzmir’de geçirdim.
İzmir, güzel şehir.
Ve fakat.
Kötü yönetiliyor olmasına rağmen Samsun’ seviyorum.
Dahası bu şehre tutkuyla bağlıyım.
Buna rağmen İzmir’in, Samsun’a göre üstün taraflarını da görmezden gelemeyiz.
Bir ortak yönümüz var ama.
Ülkemizi düşman işgalinden kurtaracak olan ilk kurşun, İzmir’de sıkıldı biliyorsunuz.
15 Mayıs 1919’da Hasan Tahsin, Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarken, bu ülkenin düşman çizmeleriyle ezilemeyeceğini daha ilk gün işgalcilere anlatmıştı ama ulu Öner’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan başlattığı o kutlu yürüyüş, 9 Eylül 1920’de İzmir’de düşmanın denize dökülmesi sonucu zaferle taçlandırılmıştı.

İzmir de, Samsun da, kurtuluşumuzu borçlu olduğumuz şehirlerdir.
Ortak özelliğimiz de budur.
‘Atatürk’ün Kenti’ olmakla övünürüz mesela ama Samsun halkının bunu bihakkın yaşadığımızı söyleyemem.
Şehri gören tepeleri gecekondularla işgal edilmiş olsa da, İzmir, Ulu Önder’in bizlere hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine bizden daha yakın gibi görünüyor.
Eşimle bir gece geç vakitlere kadar kaldığım Gündoğdu Meydanında başörtülü ile mini etekli genç kızlar, erkek arkadaşlarıyla aynı çimlerin üzerinde yan yana oturabiliyor.
‘Başörtülü Bacım’ meşrubatını yudumlarken, yanı başında birasını içen gençlerle aynı türküyü söyleyebiliyor.
Başörtülü de mini etekli de, arkadaşlıklarının devam edip etmeyeceğini kılık kıyafetlerine göre değerlendirmiyor.
Gençler, karşısındaki, kendisinden farklı giyinse de, O’ndan kendisine bir zarar gelmeyeceğine inanmış.
Bir - iki de değil üstelik, bu örneklerin onlarcasına bir gecede rastladım İzmir’de.
Parası olan Kordan’daki meyhanelerde demleniyor, parası olmayan Gündoğdu Meydanının çimlerinde.
‘’Ortalığı neden kirlettiniz’’ diyen de yok kendilerine.
Belediye görevlileri, sabaha karşı başladıkları çalışmayla, Gündoğdu Meydanını bir sonraki gün için temizliyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesini, ‘Halkçı Belediye’ benzetmesine vereceğimiz tek örnek bu değil.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu taşımanın halk için yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlattı bana.
Misal,  İZBAN adlı İzmir Raylı Sistemde Adnan Menderes Hava Alanından bindiğiniz trenle, 47 kilometre mesafedeki Menemen ilçesine 2 lira 40 kuruşluk biletle gidebiliyorsunuz.
1,5 saat içersinde indi- bindi yapılması halinde bile ek ücret ödenmiyor.
Dahası var.
Hava alanından Foça’ya gidecek bir kişi, Menemen'de trenden inse bile, belediye otobüslerinden oluşan ring seferleriyle Menemen - Foça arasındaki 30 kilometre dolayındaki mesafeye de ayrıca ücret ödemiyor.
İZBAN’da, ray uzunluğunun Aliağ’dan, Torbalı yakınlarındaki Tepeköy’e kadar uzatılması için çalışmalar sürüyor.
Bu da yaklaşık olarak Samsun’dan, Alaçam’a kadar uzanan bir mesafe demek oluyor.
Ayrıca aynı biletle aktarma yaparak İzmir Metrosu ile de seyahat edebiliyorsunuz.
Yani şunu söylüyorum.
Biz üniversiteden, Tekkeköy’e mesafeye 4 lira ödeyeceğimiz biletle gideceğiz ya.
İzmir halkı, çoktandır İzmir’i baştanbaşa 2 lira 40 kuruşa turluyor.
Türkiye’nin en pahalı toplu taşıma hizmetini ‘Sizin için’ sloganıyla anlatanlara duyurulur.