İstanbul Depremi'nin hatırlattıkları

İstanbul depremi yine eski korkuları hatırlattı. Gediz depremi, Adapazarı depremi, Erzincan depremi ve daha niceleri...

Türkiye maalesef deprem kuşağında bir ülke, o nedenle bu coğrafyada yaşayan bizler alışmış olmamız gerekir sallanmaya. Başta ekonomik sallanma, siyasi sallanma olmak üzere, üretimdeki sallanma, aklınıza geldiği kadar çoğaltabilirsiniz bu sallanmayı. İstanbul’daki sallanma da ne ki, Türkiye sallanıyor, Türkiye.

Depremin ne olduğunu yakından izlemeyen yaşamayan bilmez, ben ve bu gazetenin Müdürü Yener Cabbar birlikte yaşayanlardanız. Samsun’da evde otururken sallandık ve kendimizi Erzincan’da bulduk, yaşadık, açlığı, sefaleti gördük. Binaların nasıl da yıkıldıklarını devlet yapısı olan bir hastanenin nasıl yerle bir olduğunu içinde ölenleri gördük sakat kalanlarla göz göze geldik. İnsanların sağa sola kaçışmalarını, artçı depremler sırasında oturduğumuz yerden kalkamamanın ne olduğunu yaşadık. Devletin, deprem bölgesine zamanında yardım gönderememesine tanık olduk. Aç kaldık, doğranmış kuru soğanın üzerine limon sıkıp sumak döküp yemenin tadını aldık.

Depremde can verenlerin mezarlıkları nasıl doldurduğunu, yakınlarının ağıt yakışlarını gördük ve hissettik.

Bunları kendimi acındırmak için anlatmıyorum. Aradan yıllar geçti, İstanbul’da yaşanan depremde bulunamayan toplanma alanlarının yıllarca önce de olmadığını h0atırladım.

Sonrasında aklıma Samsun geldi. İstanbul’daki depremde toplanma alanlarının nasıl ranta dönüştüğü hatırlanınca Samsun’da bir deprem sırasında nerelerde toplanılacağı hakkında halkın neden bilinçlendirilmediğini sordum kendime.

Evet, bir deprem sırasında Samsun’da toplanılacak yeterli alan var mı yoksa her yer betona mı gömüldü. Samsun Büyükşehir Belediye ilgilileri bir deprem sırasında insanların nerelerde toplanacağı konusunda çalışma yapıyor mu bilmiyorum da eğer yapılıyorsa bu alanlar vatandaşa duyurulmalı. Türkiye deprem kuşağında, her an sallanıyor ve ulaşım kesiliyor, haberleşme birdenbire kayboluyor,

Yapılan zamlarla vatandaşa eziyet çektiren belediyeler öncelikli sorun olarak deprem konusuna eğilmelidir. Ortaya çıkıp kimse ahkâm kesmesin, Samsun’daki toplanma alanlarını bileniniz var mı, ben bilmiyorum da. Bu alanlar yoksa belirlenmeli ve belirlenen alanlar da afişlerle halka duyurulmalıdır.  Yaşamayan bilmez deprem acısını ve korkusunu.