Hiç Bir Başarı Tesadüfi Değildir

Yazarlar // 28 Eylül 2016 Çarşamba 00:00

Ragıp GÖKER

Fahrettin Abiyi yaklaşık 30 senedir tanırım.
Hırslı adamdır.
Ama ihtiraslı değildir.
Kurduğu ve çocuğu gibi baktığı Ulusoy Un, İSO’nun ikinci 500 büyük firması listesine ilk defa girdiğinde, kendisini ilk ziyaret edenlerdendim.
Fakrettin Abi, Ulusoy Un’un Türkiye’nin bin büyük kuruluşu arasına girmiş olmasından mutlu olmuştu.
Gururluydu ama bu O’na yetmemişti.
‘500 Büyük’ arasında olmak istiyordu.
Bu arzusuna ulaşması çok sürmedi.
Firması, 500 büyük arasına girdiğinde de ziyaretine gitmiştim.
Fahrettin Ulusoy için büyük bir başarıydı.
O büyük başarı, O’nu tanıyan bizler de gururlandırmıştı.
Kendimize pay çıkarmak, bu büyük başarının Samsun’a kattığı değer nedeniyleydi.
Türkiye’nin 500 Büyük firması arasına girmek, sanayiciler için kolay olmasa da, mümkündür ama asıl önemli olan orada tutunmaktır.
Özellikle Samsun gibi başarının kıskanıldığı şehirlerde, başarının sürekliliğini sağlamak daha da zordur ama Fahrettin Abi, buna inanmıştı, firmasının zirvede kalmasını istiyordu.
Öyle de oldu.
Ulusoy Un, birkaç yıldır ilk 500 arasında kalarak, ‘hiçbir başarının tesadüfi olmadığını’ kanıtı gibidir.
Fahrettin Ulusoy, değirmencilik hizmeti veren firmasını 500 büyük firma arasına taşımasıyla örnek alınması gereken bir işadamıdır ama aldığı kararların iş dünyası için örnek teşkil etmesi daha da önemlidir bence.
Bizim İşadamlarımız çocuklarının iyi eğitim alması için büyük fedakarlık gösterirler.
Çoğu işadamı çocukları, eğitimlerini yurt dışında alır.
MBA yapanları bilirim.
Ve fakat
Gençlerin böylesi eğitim almaları çoğu zaman, geleneksel yapıdaki bizim işadamlarımız için yeterli olmaz.
Gençlerin aldıkları eğitim doğrultusunda geliştirdikleri yenilikçi fikirleri, ‘’İcat çıkarma Uşağım’’ zihniyeti devreye girdiği için, ataerkil yapının egemen olduğu işletmelerde bir işe yaramaz maalesef.
Çoğu işadamımız egosuna yenik düşer yani.
Ama Fahrettin Ulusoy’un farkı işte tam burada ortaya çıkıyor.
Fahrettin Abi, ilk 500 arasına soktuğu Ulusoy Un’un yönetimini 5-6 yıl önce oğlu Günhan’a bırakma cesaretini gösteren ender işadamlarımızdan biridir.
Günhan da O’nu mahçup etmedi ama.
Dün Hedef HALK’ın birinci sayfasından verilen habere göre, Ulusoy Un, O’nun yönetiminde 16 kat büyümeyi başarmış.
Günhan Ulusoy, genç kuşaklara rol model olacak bu başarısı nedeniyle kutlanmalıdır elbette ama egosuna yenilmeyip, firmasının yönetimini oğluna devreden Fahrettin Ulusoy bence övgüyü daha çok hak ediyor.