Haydi Millet Aşı Olmaya

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, haftalık vaka sayılarına dair yeni verileri paylaştı. Buna göre Samsun’da bir önceki hafta 100 bin kişide 160,54 olan vaka sayısı, 21-27 Ağustos haftasında 169,16'ya yükseldi.

Bu da şu demek oluyor.

Mart ayı sonu itibariyle nüfusu bir milyon 360 bine ulaşmış Samsun'da yaklaşık 2 bin 300 vaka var.

Virüs, yok edilmedikçe mutasyona uğruyor.

Delta varyantından sonra şimdi de ‘MU’ mutantı çıktı.

Yeni varyantlarla birlikte virüs daha çabuk bulaştığı gibi daha da öldürücü oluyor.

Buna rağmen virüsü yenmek de mümkün.

Ve fakat.

Virüsü yenmenin tek yolu ve yönteminin toplumun en azından yüzde 70'inin aşılanmasıyla mümkün olduğu biliniyor.

Buna rağmen hala Sağlık Bakanlığınca üç gün önce güncellenen verilere göre 97 milyon 100 bin doz aşı kullanılmış.

Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre tüm aşıları tamamlananların sayısı 38 milyon 300 bin dolayına ulaşmış.

Bu da toplumda şu an için yüzde 46'7'sinin aşılamasını tamamladığı anlamına geliyor.

Dünyada ise tüm aşıları tamamlananların oranı ise hala yüzde 28'de kalmış.

Covid 19 adlı bu virüs, herkes tarafından ciddiye alınmalıdır.

Korkunç bir hastalık ama hala bunu umursamayanlar var.

Dün sabah gazeteye gelirken birçok kişinin maske ve mesafe kuralına uymadığını gördüm. 56'lardan DSİ 7. Bölge Müdürlüğünün önüne doğru yürüyenler arasında birçok kişinin maske takmadığını gördüğümde, maskesini koluna takmış bir kişiyi ''Kola takılan maske virüsten korumuyor'' diye uyardım.

Ve fakat.

Ne gam.

Umurunda bile olmadı vatandaşın.

50 Metre kadar yürüdükten sonra dönüp baktığımda yaşının 30-35 aralığında olduğunu tahmin ettiğim o vatandaş kolundaki maskeyi yüzüne hala takmamıştı.

Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Samsun'da da vaka sayısı artıyor ki, Sağlık Bakanlığının verileri de bunu söylüyor saten.

Dün bir devlet hastanesinde 400 numune alınmış.

Numune sayısının fazla olması, hastane personelinin iyi çalıştığını gösterir ancak bunun bir anlamı da, virüs şüphesiyle hastaneye yapılan başvuruların fazla olduğudur.

Gazi Devlet Hastanesinde yeni bir yoğun bakım ünitesi daha yapıldığını işitmiştim.

Yine Gazi Devlet Hastanesinde 5 servisin yeniden Covid servisine dönüştürüldüğüne dair bir haber okumuştum gazetelerde.

Artan vaka sayıları sağlık personelini oldukça bunaltmış durumda.

Hastanelerde emeklilik başvurusu sayıları son aylarda gittikçe artıyor.

Pandemi tazminatları kesilen sağlık personelinin, artan vaka sayılarıyla birlikte artan iş yükünden bunalmış olmaları bir tarafa, haklı olarak virüsün kendilerine de bulaşmasından korkuyorlar haliyle.

Buna rağmen hala aşı karşıtlarının olması da ne kadar şaşırtıcı değil mi?

Dün okullarda yüz yüze eğitim başladı.

Çocuklarımızı tam olarak aşılayabilmiş değilken, öğretmenler arasında bile hala aşı karşıtları olmasına da şaşırıyorum.

Dört öğretmenden biri hala aşısını yaptırmamış.

Öğretmen kendini korumamışken, ona emanet edilen çocukları nasıl koruyacağız.

Virüsten korunmak ve bu illeti yenmek için tek şart var, o da aşı olmak.

Herkes aşı olacak, herkes buna zorlanacak.

Başka çare görünmüyor.

Tolum olarak ‘'Haydi millet aşı olmaya'' demenin şimdi tam zamanı.

Ayrıca, MASKE/MESAFE/ TEMİZLİK gibi temel kurallara da hep beraber uyacağız.

Başka çaremiz yok zaten.