Hastanelerde iş durdu

Vali İbrahim Şahin, Devlet Hastanelerinde yoğunluğun arttığını ileri sürerek ‘’hastaneler arı kovanı gibi’’ demiş.
AK Parti’yi 15 senedir iktidarda tutan iki önemli icraattan biri, ülkeyi bir baştan bir başa ören bölünmüş yollar, bir diğeri de sağlık reformudur.
Sigorta hastanelerindeki ilaç kuyruklarını yılda dört, beş kere haber yapardık.
Polikliniklerdeki uzun kuyruklar da ilaç kuyruklarını aratmazdı.
İş yükü nedeniyle çoğu zaman bunalan doktorlar bir noktaya kadar hak sabrederdi ama sonra hastalara patlarlardı, hastane çalışanlarının afra ve tafrası ise insanları bezdirmişti.
Hastalar doktordan fırça yese de, derdine dermanı yine o doktorda aramak zorundaydı.
Kulu kölesiydik doktorun.
Şimdi öyle mi?

Günümüzde hastalar doktorunu kendisi seçiyor.
Bazı hastalar, muayene ve tedavi yöntemini beğenmiyorsa, eskiden karşısında el pençe divan durduğu doktora fırçasını bile atıyor artık.
Eskiden hatsa sus pus tu, şimdi doktorlar hasta karşısında sütü dökmüş kedi gibi duruyor.
Bu da insanların çok hoşuna gidiyor.
Muayene sırasında işler iyi yani.
Ama tedavi hizmetleri aksıyor.
İki yıl önce uygun malzeme alınmadığını protesto eden doktorlar ameliyatlara girmemişti.
Gazi Devlet Hastanesinde bu gerekçeyle, bir hasta anestezi verildiği halde ameliyat edilmeden uyandırılıp servisine geri gönderilmişti.
Malzeme alımındaki o sorun şimdi yaşanmıyor ama bu defa da yönetim boşluğu oluştu.
Devlet Hastanelerinde Genel Sekreter dışındaki bütün yöneticilerin görev süreleri bu günlerde dolacak.
Devlette devamlılık ilkesini biliriz ama işler öyle yürümüyor maalesef.
‘’Hastaneler arı kovanı gibi’’ demiş ya Vali Bey.
Hastaneye gitmişken ‘’servisleri de gezeyim’’ deseydi keşke.
Acil servisler doludur elbette ama özellikle genel cerrahi, üroloji gibi servislerin, cerrahi müdahaleler yapılmadığı için o servislerin boş olduğunu görecekti.
Ameliyathanelerde iş durdu yani.
Haddimi aşmak gibi algılanmaktan korkarım ama Vali Bey, misal bugün habersizce valilik binasının en yakınındaki Gazi Devlet Hastanesine gitse mesela, bu durumu yerinden tespit etmiş olur.
Atamalar ne zaman yapılır bilmiyorum ama sırf bu sebeple yavaşlatılan iş nedeniyle tedavileri aksayan hastalardan birinin başına istenmeyen bir durum geldiğinde, hepimiz bunun vicdani sorumluğu altında eziliriz.
Benden söylemesi.
Demedi demeyin.
Bu arada, bu iş yavaşlatma durumu, hastaları özel hastanelere sevk etmek için yapılıyorsa onu da bilemem