Hareketin Lideri Meral Abla

Meral Akşener dün Samsun’daydı.
Büyük bir salon veya meydan bulunamadığı için bir otelin restoranında konuşan Meral Akşener, ‘’bir daha ‘hayır’ diyebilmek için, 16 Nisan’da ‘hayır ‘ demeliyiz’’ diye başladığı konuşmasını CHP Samsun Milletvekilleri Kemal Zeybek ve Hayati Tekin dinledi ama Samsun’da olmasına rağmen MHP Milletvekili Erhan Usta salonda yoktu.
Akşener otele gelmeden önce salonda kendisi için hazırlanmış bir şarkı çalıyordu ancak, salona girdiğinde de İzmir Marşının çalınması ve salondakilerin marşa eşlik etmesi ilginçti.
Toplantıyı başından bu yana Meral Hanımın yanında yer alan Ömer Süslü organize etmiş.
Zaten Meral Hanım da ‘’Ben sadece uçak biletimi aldım geldim’’ diyerek Ömer Süslü’ye teşekkür etti.
Birilerinden yardım alındı mı bilmem ama toplantıya gelenler için kahvaltı tabakları da hazırlanmıştı.
‘Toplu açılış programları’ adı altında organize edilen Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın mitingleri kamu kaynaklarıyla yapılıyor ama referandum bir seçim olmadığı için hazine yardımı da almayan muhalefet cephesinin böyle bir şansı yok.
MHP, CHP ve HDP’nin organizasyonları için partilerin parası kullanılıyor fakat, gerek Meral Akşener’in, gerekse Ümit Özdağ ile Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın bu şansı da yok.
Onlar bütün harcamaları kendi cüzdanlarından yapmak zorundalar.
İki milletvekilinin yanı sıra CHP’liler de salondaydı, Demokrat Partili’ler de.
Ama salonu ülkücüler doldurmuştu.
Heyecan doruk yapmış gibiydi.
Yaklaşık bir saat kürsüde kalan Akşener, halkın anlayacağı bir dili kullanırken, dinleyenleri sıkmıyor.
Tane tane ve anlaşılır şekilde konuşuyor.
Evimizin bir ferdi gibi.
Abla yani
O nedenle anons yapan hanım sunucu da kürsüye O’nu ‘’Meral Abla’’ diye çağırdı.
‘Meral Abla Aşısı’ tutmuş.
‘’Ülkücülerin yeni lideri Akşener’’ desek sanırım abartmayız.
Gelecekte durum nasıl şekillenir kestirmek güç elbette ama Akşener’in toplumsal muhalefetin de sesi olmaya aday bir duruş sergilediğini söylemek mümkün.
Neler söylediğini tam olarak haber sayfalarında okuyabilirsiniz ancak Meral Hanım, konuşmasında daha çok Bahçeli ve Başbakan’a yüklendi.
Konuşmanın bir bölümüne ait satır başları ise şöyle:
-Referandum sonucuna göre ben sandalye sahibi olmayacağım. Cumhurbaşkanı da koltuğunda oturacak ama Binali Bey’i bilmem.
- Bana Fetö’cü diyorlar. 2010 Referandumu öncesi ‘’bunlara ülkeyi teslim etmeyin’’ diye en etkili muhalefeti ben yaptım.
- ‘’Devletin başına Devlet gelecek’’ dedik yıllarca. Devlet Bey, devletin başına Tayyip Beyi getirirken ‘’Devletin bekası için’’ diyor. Ama şimdi anlıyoruz ki, koltuğun bekasıymış.
- Sevgimizi alıyorlar, en büyük tehlike sevgisizliktir.
- Umudumuzu alıyorlar, en büyük tehlike tükenmişliktir.