Hain Üretme Maharetimiz

Altay dağları eteklerinde başlayan yolculuğumuzda batıya doğru akan nehri takip ederek, bu topraklara gelirken ve hatta yolculuğumuz Viyana kapılarına kadar sürerken türlü ihanetlere uğradık.

Çok ihanet ve de çok hain gördük.

Mandacılarıdan tutun da.

Düşmana sığınmış olanına kadar türlü çeşidini gördük.

Bünye alışkın değil tabi.

Hemen reaksiyon verdik.

Tabi ki geçmişte.

Kiminin kelleleri alındı.

Kimi darağacında can verdi.

Ali Kemal gibilerini ise halk linç etti.

Her şey gibi anlayışlarda değişiyor.

Hıyanet şebekesi kurmuş bebek katillerini bile hapishanelerde tutuyoruz.

“Keşke Yunan kazansaydı” diyenlerin, devlet katında itibara mazhar olduğunu bile gördü bu gözler.

4 yıl önce15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’mızın canına kast ederken, milletin meclisini bombalatan bir hain de, geçmişte gördüğü itibarı kullanarak devletimizi ele geçirmeye kalkıştı.

Okyanus ötesinden beslenen ve bu nedenle orada yaşamaya seçen hainin kurduğu ihanet şebekesi, 251 şehidin akan kanında boğuldu çok şükür.

FETÖ’nün, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi, bu toprakların şahit olduğu son ihanet hareketiydi.

Son olmasını dilerim ama

Güneydoğu’da 40 yıldır bir ihanet şebekesiyle uğraşıyoruz zaten.

Bu toprakları düşman işgalinden Kürt’lerle birlikte kurtardık.

Dumlupınar’da, Gelibolu’da ve dahi diğer şahitliklerde Liceli Mehmet’le, Bafralı Ahmet yan yana yatıyor.

Türk ve Kürt kardeştir.

PKK kalleş ama.

Kökü dışarıda ihanet şebekeleri, bin yıl süren kardeşliğimizi bozamayacaklar biliyorum ama nifak tohumladı ekmeye devam edecekler.

Övünebileceğimiz bir durum değil ama..

Hain yetiştirmekte mahir olduğumuzu da unutmayacağız.

Dikkatli olacağız her daim.

Bir ateş çemberinin içinde yaşıyoruz zaten.

Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği’ne, “Türklerin ekonomisini mahvedecek kararlar alın” diye çağrıda bulunmuş.

FETÖ elebaşısını besleyen ABD’nin Dışişleri Bakanı da, Türk Akım Projesine destek verenleri “Sonuçlarına katlanırsınız” diye tehdit etmiş.

Ukalalık...

Kendilerini dünyanın jandarması yerine koymuş ya biz dahil, bu dünyadaki herkesi dize getireceğini zannediyor.

Uyanık olacağız her daim.

Nazım Hikmet, şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek toprakları İpek bir halıya benzetmiş olsa da.

Gül bahçesinde yaşıyoruz aslında.

Gülü seven de dikenine katlanırmış.

Sevmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Ve fakat.

Hiçbir zaman da tam anlamıyla huzura kavuşamayacağız.

Rahat bırakmayacaklar bizi biliyorum.

Hıyanet şebekeleri boş durmayacaktır.

Önceki gün TRT’deki 15 Temmuz özel yayınına katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, gerekli dersin alınmadığını ileri sürerek, “Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor” demiş.

Hani nasıl demiş atalarımız..

Sü uyur, düşman uyumaz..

Öyle yani.