bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Deniz Baykal
Yazarlar // 18 Mart 2017 Cumartesi 07:46

Ragıp GÖKER

Samsun’dan Deniz Baykal geçti.
O da birçok siyaset adamı gibi belagat şehvetiyle konuşur.
Kitleleri etkiler yani.
Ama söyledikleri ne kadar inandırıcıdır.
O da dinleyene göre değişir.
CHP’nin 1965 seçimlerindeki yenilgisini analiz ettiği doçentlik teziyle dikkatleri üzerine çeken Deniz Baykal’ın siyasi yaşamı, siyasi çizgisini İsmet İnönü liderliğinde ‘Ortanın Solu’ olarak açıklayan CHP’ye girdiği1968 yılında başlar.
CHP’nin ‘halkçı politikalar’ üretmeye başlamasına da, Deniz Baykal’ın CHP kadrolarına katılmasıyla başladığına inanılır.
‘Toprak işleyenin su kullananın’ sloganını üreten CHP, kırsaldaki oyları çekerken, şehirlerdeki varoşların oyunu da ‘Ne ezilen, ne ezen. İnsanca, hakça bir düzen’ şeklindeki slogan çekmiş ve bu sloganların söylendiği 1973 yılındaki seçimde CHP yüzde 33 oyla birinci parti olmuştu.
Lider ruhludur Baykal.
‘Kaset kumpasıyla’ Genel Başkanlığı bırakmak zorunda kalsa da, ikinci adam olmayı kabullenmez.
Bülent Ecevit’i Başbakan yapan kadroların içinde etkin rol oynamsına rağmen, Ecevit’le anlaşamadığı da bilinir.
Siyaset yaşamımızdaki ‘Hizip’ kavramı da, Deniz Baykal’la anılır zaten.
70’li yıllarda iktidara taşıyan politikaların üretiminde etkin rol alsa da, Deniz Baykal’ın Genel Başkanlığı döneminde CHP, halkçı politikalardan uzaklaşırken, daha çok ‘Devlet Partisi’ gibi bir algı uyandırmış ve bu nedenle halkın ilgisini kaybetmiştir.
Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakanlık yolunu açtığı için bazı partililer tarafından eleştirilirken, Baykal’ın o tavrını demokrat bir yaklaşım olarak tanımlayanlar çoğunluktadır.
Ama aynı Deniz Baykal, ‘Başörtü Sorununun’ tavan yaptığı yıllarda İstanbul Üniversitesinde ‘İkna Odalarının Mucidi’ Nur Serter’i partiye alması mütedeyyinleri partiden uzaklaştırmıştır.
Bunun hata olduğunu anladığında, TBMM’deki gurup salonunda çarşaflı kadınlara rozet takma girişiminde bulunsa da, bu hamlesi inandırıcı bulunmamıştı.
1 Mart Tezkeresinin ret edilmesi sırasındaki tutumuyla takdir toplayan Baykal, Sabih Kanadoğlu’nun neden olduğu 367 krizine verdiği destek nedeniyle, günümüzde oluşan fiili durumun da bir numaralı sorumlusu olarak gösteriliyor.
Deniz Baykal ciddi bir Devlet Adamıdır elbette ama siyasi yaşamı başarısızlıklara doludur.
Çiller Hükümetinin üçüncü ortağı olduğu o kısa dönem dışında Baykal’ın liderliğindeki CHP iktidar alternatifi olamamıştır.
Cumhuriyeti kuran parti olan CHP, O’nun döneminde baraj altında kalarak, tarihinin en bunalımlı dönemini yaşamıştır.
İlerlemiş yaşına rağmen, referandumda ‘Hayır’ oylarının artması için ülkeyi bir uçtan bir uca gezen Baykal’a hayran olmamak da elde değil.
Ve fakat
Bu tecrübede bir siyaset adamını bir avuç insanın sığabileceği bir düğün salonunda konuşturmak ne kadar doğru.
Deniz Baykal’a Samsun’da salon ambargosu konduğunu sanmam.
İl yönetiminin başka bir salon aramak için çaba harcadığını da tahmin etmiyorum.
Yönetimin, her zaman olduğu gibi işin kolayına kaçtıkları anlaşılıyor.