Defol 2020, Hoş Gelişler Ola 2021

Berbat bir yıldı.

Sadece bizim için değil, bütün insanlık için kötü geçti 2020..

Adına ''Covid 19'' denilen yeni korona virüs, Çin de ortaya çıktı biliyorsunuz.

Üç ay önce aldırarak kurtulmuş olsam da, 2020'nin ilk günlerinde, safra kesemdeki taşların oynadığı bir oyunun sonucu olarak yakalanmış olduğum akut pankreatit tedavisi sırasında, haberleri izlerken insanların sokaklarda patır patır öldüklerini görünce dehşete düşmüştüm.

Kendi hastalığımı unutmuş, Çin'de ölenlere üzülür olmuştum.

15 günlük tedavimin sonrasında taburcu olup hastaneden çıktığım gün, annemin kalp krizi sonucu hastaneye kaldırıldığını öğrenmiştim.

İki gün sonra da kaybetmiştim anacığımı.

Her canlının bir gün mutlaka ölümü tadacağına dair ifadenin Allah kelamı olduğuna dair imanımız var çok şükür.

Topraktan geldiğimizi ve sonunda yine toprak olacağımızı da bildiğimiz için bir insanın yaşayacağı en büyük kayıplardan biri olan anne acısına dayanacak sabrı da verdi çok şükür Rabbim.

Benim için kötü başlayan bir yıl olmuştu ve bunu kabullenmiştim ama bütün dünyayı saran ve pendemi ilan edilmesiyle son bulan süreçte bütün inanlık önemli bir sınav verdi.

Dünya genelinde yaklaşık 80 milyon kişiye bulaşan virüs, bir milyon 700 bin dolayında kişinin ölümüne neden oldu.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde de dün itibariyle 2 milyon 178 bin 580 kişide virüs tespit edilirken, 20 bin 388 vatandaşımızı da yitirdik.

Kanuni Sultan Süleyman tarafından söylendiği bilinen ''Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi'' özlü sözden de anlaşılabileceği üzere, bütün yılı tedavi süreçleriyle geçirmiş biri olarak diyebilirim ki, hiçbir bir şey, insan sağlığından daha önemli olamaz.

Ve fakat.

Bir yandan sağlığımızdan endişe ederken, pandemi sürecindeki kimi kısıtlamalar nedeniyle ekonomide oluşan dalgalanmalardan da milyonlarca insan olumsuz etkilendi.

Yıl boyunca doların ateşi hiç sönmedi mesela.

Gelirimiz azalırken, borcumuz sürekli arttı.

Birçok inan işini kaybetti.

Eksik çalışma gibi uygulamalarla 2 bin 324 liralık asgari ücretin bile yarısından az bir paraya karınlarını doyurmak zorunda kaldı çok sayıda insanımız.

İnsanlar, zengin olma hayallerini piyangolara falan bağladı ama bu arda özelleşen Milli Piyango İdaresi ile ilgili iddialar da meclis kürsüsüne kadar taşınınca, o kuruma duyulan güven de sorgulanmaya başlandı.

Şaka bir tarafa, 2020 her bakımdan zor bir yıl oldu.

Bu kadar fena seyreden yılın bir tek güzel tarafı da sağlık personelimizin yarattığı Kahramanlık Destanı oldu.

''Beni Türk hekimlerine emanet ediniz'' diye boşuna söylememiş o sözü Büyük Kurtarıcı.

İyi ki varlar.

Minnettarız.

Ama kuru kuruya bunu söylemek de yetmiyor.

Covid 19'a yakalanan meslektaşları için 'meslek hastalığına yakalanmış kabul edilmeleri’ gibi bir uygulamanın başlatılmasını istiyorlar.

Bunu yapabilirsek minnetimizi ödeyebilir ve belki de helalleşiriz böylece..

Sön söz: