Çok Konuşulacaklar

Çok konuşan kişinin konuşması uzadıkça motivasyon ve dikkati azalır, sözlerini düşünmeden söylemeye başladığı için yanlış şeyler söyleyebilir. Bunu bazı belediyelerin yaptığı açıklamalarda görüyor gibi oluyorum.

Samsun Büyükşehir Belediye'sinde neler oluyor? (A) Takımın oyuncuları nereden ithal edilip kuruluyor, Bu takımdan başka bir takım daha kuruluyor,  basın ve tanıtım işleriyle uğraşıyorlar. Çalışanların hangi cenahtan geldikleri de ortada. Hepsi aynı tavanın balığına benziyorlar.

Sadece Büyükşehirde mi bu işlem yapılıyor? Elbette hayır, daha önce görevdeki belediyeleri eleştirenler şimdi görevdeki belediyelerde özellikle de yayın işlerinde görev alıyorlar. Her dönem söylenir; Belediyeler “Yağma Hasanın Böreğidir” diye. Son zamanlarda Samsun'daki bazı belediyeler de “Yağma Hasanın Böreğine” dönmüş durumdalar. Gençler dururken yaşlılar işe alınıyorlar, o kadar çok yayın yapılıyor ki vatandaşın paraları tepedekilerin kendilerini tanınmak için harcadıkları bütçelere gidiyor. Dünü bu konuda eleştirenler bugün kendileri yapıyorlar. Dünkü yöneticilerin kadrolarında oldukları için bugün dışarıda kalanlar da dünkü görevlerini sosyal medya aracılığıyla sürdürüyorlar.

YAŞAR ZAMLARDAN ŞİKÂYETÇİ

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri YAŞAR,”Sadece son bir yıl içinde benzine yüzde 26, motorine yüzde 39 ve oto gaza yüzde 77 zam yapılmıştır” dedi. Bedri Yaşar motorlu taşıtlarda uygulanan yüksek vergilendirmeler ve yükselen döviz kurları nedeniyle vatandaşların araç alma konusunda yaşadıkları güçlükleri meclis kürsüsünden dile getirdi.

Bedri Yaşar “Alman vatandaşı bir yıllık asgari ücreti ile yeni bir araç alabilirken, ülkemizdeki asgari ücret ile ikinci el araç alınması bile zorlaşmıştır. Bu olumsuzluğun ana sebepleri ise yükselen döviz kurları ve otomobillere uygulanan yüksek vergilerdir” dedi.

Evet, vatandaş zamlardan gerçekten şikâyetçi, bu şikâyette bulunanlar sadece araç alıp satanlar değil, ekmek satanlar, ekmeği üretenler de şikâyetçi zamlardan. Ekmek fiyatlarının artmasının ardından sofradaki ekmek ve haliyle yenilen ekmek diliminin sayısı da azalıyor.

Neden mi? Çünkü Türkiye üreten bir ülke olmaktan çıkarılıp ithalatı tüketen bir ülke haline döndürüldü de ondan. Bu durumdan kim yararlanıyor diye sorarsanız yanıtı kolay verilir, iktidara yakın ithalatçılar. Bu ithalatçılar ve İktidarın üretimi önleyici yanlış kararları işleri daha da içinden çıkılmaz duruma getirecek.

Hükümetin yapacağı bir baskın seçim hazırlığı içinde olduğu artık hissediliyor, çünkü bazı konularda vatandaşın isteklerini yapabilmenin yollarını arıyorlar. Bunların arasında mümkün olduğu kadar az zam yapmak da geliyor. En çok derdi olanlar tarlada üretmek isteyenler ancak borçları nedeniyle üretemeyenler. İktidar önümüzdeki günlerde bunun bir yolunu bulup borçları öteleyebilir ve de üretimi teşvik edebilir. Bu yapılsa da artık bunun seçim yatırımı olacağını bilmeyen kalmadı. Bunun ne anlama geldiğini de anlatalım: İktidar, vatandaşa açlıktan verem olmayacaksınız ancak sıtmaya da alışın demek istiyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Kuyuda su kalmayınca onun kıymetini anlarız... (B. Franklin)