bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Çocukları Korumak
Yazarlar // 20 Kasım 2016 Pazar 00:42

Ragıp GÖKER

Güneş Gazetesinde çalıştığım yıllarda büromuzu, Himaye-İ Etfal Sokağındaki Kılıç İşhanına taşımıştık.
‘Çocukları Korumak’ anlamına gelen Himaye-i Etfal Derneği Birinci Dünya Savaşının son yıllarında yani 1917 yılında İstanbul’da kurulmuş ama yedi düvel ile çarpışarak topraklarını düşman işgalinden kurtaran TBMM Hükümeti, henüz Cumhuriyeti bile ilan etmemişken, Himaye-i Etfal Derneğini 1921 yılında aynı ad ve amaçla Ankara’da da kurmuş.
Daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu adını alan Himaye-i Etfal, 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulmasından sonra bu bakanlığa devredilsede faaliyetlerini günümüzde Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü adıyla sürdürüyor.
Cumhuriyet öncesinde ve ilk yıllarında çocukları korumayı önemsemiş bir milletiz.
‘’İyi veya kötü yönetildi’’ gibi tartışmalar bir yana, kimsesiz ve yardıma muhtaç çocukların kötü niyetli kişilerin eline düşmesini önlemek amacıyla yurtlar kurmuşuz.
Çevremizde bu yurtlarda yetişmiş, sonradan hayata atılmış birçok insan var.
Bu yurtlardan gelen sınıf arkadaşlarımız vardı mesela okullarda.
Devletin güçlü kolları tarafından korunup kollanıyorlardı ama sanki bir şeyleri eksik gibiydi.
Ürkek ve çekingendiler.
Devleti yönetenler son yıllarda bu yurtlara önem vermemeye başladı.
Devlet yurt binası yapmaz oldu.
Bu boşluğu vakıf ve cemaatler doldurmaya başladı.
Son yıllarda ‘’Dindar gençlik yetiştiriyorlar’’ diye bu yurtlara göz yumuldu.
Gerekli denetimler yapılmadı.
Ensar Vakfında yaşanan rezalet bir yana cemaat yurtlarında yetişenlerin bir kısmı darbe yapmaya bile kalkıştılar.
Uyuşturucu illeti ise işin başka bir boyutu.
Özellikle sentetik uyuşturucular, sokaklarda peynir ekmek gibi satılıyor.
Dün Başbakan, Partisinin, tecavüze uğrayanların, tecavüzcüsüyle evlendirilmesini öngören yasa taslağıyla ilgili açıklamasında, tecavüze uğramış çocuklara sahip 3 bin ailenin tespit edildiğini söyledi.
Bu yasa tasarısı ülkede büyük bir tartışmaya neden oldu.
Muhalefet, AK Parti Milletvekillerinin getirdikleri öneriye şiddetle karşı çıkarken, Başbakan, önerin tecavüze af getirmediğini, CHPnin ortalığı karıştırdığını iddia etti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da yasa teklifine yapılan AK Parti önerisinin, tecavüzcünün affı anlamına gelmediğini söylüyor.
Ama teklifle, tecavüze uğrayan birinin tecavüzcüsüyle evlenerek, bu evliliği bir süre sorunsuz şekilde sürdürmesi halinde verilecek cezayla ilgili hükmün açıklanmasını erteleme imkanı tanınıyor.
Başbakan üç milyon aileden söz ediyor ama bir araştırma ülkemizde her 5 çocuktan birinin 18 yaşına varmadan cinsel istismara maruz kaldığını gösteriyor.
Tecavüzü önleyemiyoruz.
Özellikle aile içi cinsel istismar (Ensest ilişki) nedeniyle tecavüze uğradığını açıklayamayan çok sayıda çocuk olduğu tahmin ediliyor.
Durum sanılandan daha kötü aslında.
Tecavüzün yarattığı travma ise daha beter bir durum olsa gerek.
Yasal düzenlemeyle tecavüzcü ile kurbanı evlendirilerek bu lekenin ortadan kaldırılacağına inananlar olabilir ama tecavüzcüsünden yaşamı boyunca nefret edecek bir çocuğun, o evliliği nasıl süreceğini açıklayabilecek biri olduğunu sanmıyorum.
Başarabilir miyiz bilmiyorum ama tecavüz ve cinsel istismar gibi suçları önlemeliyiz.
‘Mağduru, tecavüzcüsüyle evlendirmek’ gibi öneriler, toplumda tecavüzü suç olmaktan çıkarır gibi bir algı uyandırır ki, bu aslında çocuklarımız için bu daha büyük bir tehlike anlamı taşır.