Çirkine Baktıkça Güzeli Görürsünüz

Çirkine baktıkça güzeli görürsünüz...

Ne güzel bir söz.

Cumartesi günü, Samsun Cumhuriyet Meydanı tarihi anlarından birisini yaşadı. Muharrem İnce manifestosunu açıklıyordu. Yani seçildiği zaman neler yapacağını dile getiriyordu.

İşte tam o sırada ben de meydanı dolduran kalabalığın içinde dolaşmaya çalışıyordum. Ancak zorlanıyordum, çünkü aralarda barikatlar yoktu ve vatandaşlar adeta birbirlerinin sırtında gibiydi, yani hiç boşluk yoktu.

Birileri çıkıp bir başka mitinglerle karşılaştırıp kalabalık azdı veya kalabalık çoktu diye yorum yapabilirler.

Varsın yapsın isteyen istediğini söylemek özgürlüğüne sahip bir ülke değil mi Türkiye?

Cumartesi günü çeşitli ilçelerden gelen bazı arkadaşlarım da vardı o meydanda. Kendi olanaklarıyla geldiklerini anlattılar.

Yani Belediyeler otobüslerle dolgu maddesi taşımamıştı meydana. Samsun’da Belediye otobüsleri ve raylı sistem ücretsiz seferler düzenlememişti Muharrem İnce’nin Samsunlularla buluşup konuşacağı meydana.

Gelenlerin ellerine ayran ve tostlar tutuşturulmamıştı. Birçoğu çevredeki simitçilerden aldıkları simitleri yine çevredeki çay ocaklarında parasını kendileri verdikleri çaylarla yudumluyorlardı.

Meydanda coşku vardı.

Meydandaki platformda kendisine hediye edilen bisiklete binen bir halk adamı vardı. O halk adamı otobüsten inip o platforma çıkana kadar vatandaşıyla kucaklaştı durdu.

Yani vatandaşından “beni öldürürler mi” diye korkmadan korumaların ardına sığınmadan girmişti.

Yüzlerde korumanın ardına sığınmadan çıkmıştı platforma.

Belki de en önemlisi vatandaşına ne söyleyeceğini biliyordu işte o nedenle de önünde purondur denilen ne söyleyeceğini kendisine hatırlatan bir cihazı yoktu.

Çünkü yalanlara sığınmayanların içindekileri kelimelerle dökenlerin yapacağı işi yapmıştı Muharrem İnce.

İnce Samsun mitingini de hem Türkiye için hem de özellikle Samsun için çok önemli bir günde gerçekleştirdi.

Mustafa Kemal’in Türkiye üzerine oynanan oyunları bozmak ve ülkeyi işgalden kurtarmak için Anadolu topraklarına bastığı günün yıldönümünde yaptı.

Yeni bir kurtuluş savaşı başlangıcı gibi adeta. Çünkü o emperyalistler dün olduğu gibi bugün de var, yarın da olacaklar.

Önemli olan Türkiye’de ağzından Atatürk’ü küçültebilmek için salyalarını saçanlara baktıkça, yani kötüye baktıkça iyiyi görebilmektir.