CHP'nin 'İNCE' Hesabı

Kılıçdaroğlu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlerken, ince eleyip sık dokuduğunu, belirtmiş, haftalar süren sürecin sonunda, dün vicdanı hür nesilleri bir öğretmenin yetiştirebileceğini belirterek, eski bir öğretmen olan Muharrem İnce’yi ‘’gel buraya Muharrem İnce" diyerek kürsüye çağırdı ve partisinin Cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladı.

Aslında CHP’nin İnce’yi aday göstereceğini, adaylardan İlhan Kesici, bir gün önce baklayı ağzından kaçırdığında öğrenmiştik.

CHP kurmayları aday belirleme sürecinde, ‘’adayınız kim olacak?’’ şeklindeki ısrarlı soruları yanıtlarken, ser verip, sır vermediler ama şöyle ipuçlarından söz etmişlerdi.

- Adayımız ekonomiden anlayacak.

- Parti tabanı kabul edecek.

- Geçmişinde büyük bir başarı elde etmiş olacak.

Muharrem İnce’nin ekonomi kurmayı olduğu söylenemez.

İnce, ipucundaki bu tarife uymuyor.

Parti tabanının kabul etme konusunda, parti kurmaylarıyla hem fikirim.

Tabanda, İlhan Kesici’den de, Abdullatif Şener’den de ve hatta Abdullah Gül’den de daha fazla karşılık bulacağı kesindir.

Partiyle bağının 1979 ara seçimleri sırasında henüz 15 yaşındayken, duvarlara CHP afişleri asarak başladığına vurgu yapması, örgütle bağının çok güçlü olduğunu gösteren bir özelliğidir.

Hafızalara kazınmış başarısı ise, gerek gurup başkanvekilliği, gerekse o görevi bıraktıktan sonra TBMM kürsüsündeki ateşli konuşmalarıyla sınırlıdır.

Partililer de, İnce’nin bu özelliğine çok güveniyor olmalı.

CHP’nin ‘İnce’ hesabını, Kılıçdaroğlu’nun, Muharrem Bey’in olası bir başarısızlık sonrası harcanmasına dönük ince bir hesap olarak yorumlayanlar bile va.

Ki; bu görüşe katılmam mümkün değildir.

Genel Başkanlık yarışında Kılıçdaroğlu’na iki kere yenilmiş olsa da, parti içi yarış, delege inisiyatifine bağlı olduğu için özel koşulları nedeniyle, başka seçimlerle mukayese edilmemelidir.

İnce, adaylığı açıklandıktan sonra, bu konuda yapılan eleştirilere cevap verirken, Recep Tayyip Erdoğan’ın zamanında Beyoğlu Belediye Başkanı seçilemediğini iddia etti ve ‘’Beyoğlu’na Başkan olamayan, Cumhurbaşkanı oluyor da, ben neden olmayayım’’ dedi.

İnce’nin sloganı ’Türkiye’ye güvence, Muharrem İnce’ şeklinde mi olacak bilinmiyor ama adaylık açıklamasının yapıldığı salondaki kürsünün arkasına üzerinde ‘Türkiye’m kazanacak’ diye yazan dev bir afiş asılmıştı.

CHP’nin ‘İnce’ hesabı, iki temel unsura dayanıyor olmalı.

Biri, Muharrem İnce’nin kürsü hakimiyetidir.

İnce’nin, tıpkı geçmişte meydanları dalgalandıran Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel gibi kitleleri hareketlendirebilecek bir ustalığı var.

Bu özelik günümüz liderlerinden Meral Akşener’de de var ama Erdoğan’ın bu konudaki üstünlüğü tartışılmaz.

İmce'nin seçilme nedenlerinden biri de, dokunulmazlıkların kaldırılması sırasındaki tutumuna bağlı olarak, seçimin ikinci tura kalması halinde, olası iki adaydan biri olması durumunda, HDP tabanından da oy alabileceğinin düşünülmesdir.

Muharrem İnce, adaylığı açıklanmadan bir gün önce ‘’güzel şeyler olacak’’ demişti.

Bütün adaylar için iyi bir kampanya dönemi olmasını dilerim.

CHP’nin dünkü afişinde yazılı olduğu gibi umarım sonuçta kazanan Türkiye olur.