CHP'nin Adalet Yürüyüşü

Kimseden ne Hz. Ömer adaleti, ne de Nuşirevan hassasiyeti beklerim ama adaletin bir gün herkese lazım olacağını da bilirim.
Mahkemelerde yargıçların arkasında ‘’ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR’’ diye yazar.
Mülkten kasıt devlettir.
Yani adalet çökerse, devletin de çökeceği anlatılmak istenmiş.
Damatlar vakası henüz tazeliğini korurken , ‘MİT Tırları’ davasından yargılanan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun, 25 yıla mahkum olmasından sonra tutuklanması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Adalet inancımız sarsılmamalı ancak, kamu vicdanında kabul görmediği anlaşılan Enis Berberoğlu davasındaki mahkeme kararının, vatandaşların büyük bir bölümü tarafından adil bulunmadığı anlaşılıyor.

GANDİ’NİN TUZ
YÜRÜYÜŞÜ GİBİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘’adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz’’ diyerek, Mahatma Gandi’nin Hindistan’a bağımsızlığını kazandıran ‘Tuz Yürüyüşü’ne benzer, bireysel bir eylem başlattı.
İngilizler, tüm doğal kaynakları gibi, Hindistan’ın tuzunu da sömürüyordu.
Mahatma Gandi, basit görünen ama çok etkili olan o eylemiyle ülkesini sömürülmekten kurtararak, bağımsız bir ülke yapmıştı.
Kılıçdaroğlu da, elinde ‘ADALET’ yazan dövizle yürüyerek, ülkemizde adaletin yeniden tesisini sağlar mı bilmiyorum ama Valiliğin önlem alma telaşından da anlaşıldığı üzere, Gandi Kemal’in de bu eylemiyle etkili olacağı anlaşılıyor.
AK Parti’nin halkta karşılık bulma nedenlerinden birinin, yetersiz ve etkisiz muhalefet olduğu söylenirdi.
Enis Berberoğlu vakası, Kılıçdaroğlu’na etkili muhalefet yapma şansı tanımıştır.
Bu eylem ayrıca, kurultay tartışmaları ve disiplin süreçleriyle boğuşurken, Kılıçdaroğlu’nun,  partideki gücünü de pekiştirecektir.
Dün Güven Park’ta başlayan yürüyüş sırasında Kılıçdaroğlu’nun arkasında yürüyenlerin arasında Fikri Sağlar’ın yanı sıra, İstanbul’daki Maçka parkına kendisini bekleyenlerin arasında Muharrem İnce de bulunması, CHP’de şimdilik suların durulduğunu gösteriyor .
Hükümet, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a kadar yürümesine izin verecek mi bunu tam olarak bilmiyoruz.
Valilik ‘’makul bir sayıya yürüme izni vereceğiz’’ dese de, insanlar kortejden ayrılmak istemezse, polis ve jandarmanın zor kullanmasından ve bunun da büyük olaylara neden olmasından korkarım.
Olay çıkarsa bunun sorumluluğu Kılıçdaroğlu’na da yüklenemez.
Çünkü Kılıçdaroğlu en başından eyleminin bireysel olduğunu ve tek başına yürüyeceğini söylemişti.
Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşüne ‘Hayır Cephesinin’ tümü destek verecek mi, ilk günden bunu kestirmek zor.
Ayrıca, Berberoğlu Vakası, Kılıçdaroğlu’na toplumsal muhalefetin sesi olma şansını da vermiştir ancak, bu şansı kullanıp kullanamayacağını da bekleyip göreceğiz.