Yazarlar // 6 Kasım 2015 Cuma 00:00
Ragıp GÖKER
AK Partinin seçim zaferi, muhalefet partilerindeki değişim beklentilerini de arttırdı.
Seçim sürecinde CHP seçmeninde liderden şikayet edene rastlamamıştık ama
MHP’lilerde Bahçeli’nin tutumundan şikayet edenlere sıklıkla rastlıyorduk.
Neydi MHP’lilerin şikayeti?
Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle dilerseniz 7 Haziran ile 1 Kasım arasında
yaşananları hatırlamakta fayda var.
O vakit tekrar hatırlayalım.
Seçim gecesi basının karşısına çıkan Devlet Bahçeli, ‘’Seçmen bize muhalefet
görevi verdi. AK Parti CHP, ya da AK parti HDP hangisi hükümet kurarsa
kursun, biz yoğuz. Gerekirse seçimse seçim, hodri meydan’’ diyerek, 1 Kasım
sürecinin hazırlayıcısı olmuştu.
Hem ‘Hayırcı’ tavır, hem de seçim için MHP listeleri hazırlarken partide çok sevilen
Meral Akşener’ in Devlet Bahçeli’nin kararıyla liste dışı bırakılması parti tabanında
rahatsızlık yaratmıştı.
Bilindiği gibi bu hoşnutsuzluk durumu 1 Kasım’da doğrudan sandığa yansıdı.
MHP ciddi oranda oy kaybederken milletvekili sayısı bakımından mecliste 4. parti
oldu.
Bu durum MHP’de 'Meral Akşener' seslerinin yükselmesine neden oldu.
MHP’de değişim olur mu?
Tabanda büyük bir bölüm bunu isterken, ben ise bunun pek mümkün olmadığını
düşünüyorum.
Bilindiği üzere bir partide Genel Başkan değişikliği ya tek taraflı istifa ile ya da ancak
kongre kararı alınmasıyla mümkün.
Peki, MHP kongreye gider mi?
İşte bu zor.
Hatta imkansız.
Kongreye ancak Devlet Bahçeli isterse gidilir.
MHP’nin parti tüzüğü bu konuda Genel Başkana geniş yetkiler vermiş.
Misal, MHP’nin bin 200 kongre delegesinin tamamı kongreye gitmeyi talep etse bile
bu konuda son kararı Genel Başkan verebiliyor.
Kongre kararı delegelerin isteğiyle değil de genel başkanın isteğiyle alınabiliyor yani.
Bahçeli’nin kongre istemediği ise zaten biliniyor.
Nereden mi biliniyor?
Sandıktan MHP için hezimet çıkınca, Bahçeli’nin istifa haberleri gelmişti hatırlarsanız.
Ve fakat
Hemen ardından Ülkü Ocaklarından gelen bazı gençler genel merkezin önünde
‘’Lidere sadakat, namusumuzdur’’ şeklinde sloganlar atınca, Bahçeli’nin istifa
ettiğine dair haberleri yalanlayan yazılı bir açıklamayı içeren metin dağıtılmıştı
basına.
Bahçeli da zaten daha sonra da yaptığı açıklamada direneceğini söylemişti.
Bütün bunlara bakarak, MHP’de lider bazlı değişimin ancak tabanda oluşacak bir dip
dalgasıyla mümkün olduğunu düşünüyorum.
Ülkü Ocaklarının seçim gecesi Genel Merkez binası önüne gelerek ‘’Lidere bağlılık
namusumuzdur’’ şeklinde attıkları slogana bakacak olursak, bu dip dalgasının
oluşması şimdilik mümkün görünmüyor.
Devlet Bahçeli’nin istifasını bekleyen MHP’lier bunun olması için partinin baraj altı
kalması gibi daha kötü bir durumun oluşmasını beklemek zorundalar galiba.
Peki, CHP’de durum nedir.
CHP’de de ‘Kurultay Kazanın’ kaynamaya başladığı şeklinde haberler geliyor.
‘Kurultay’ kararı almanın en kolay olduğu parti CHP’dir.
CHP’nin tüzüğü yeterli imzaya ulaşanların partiyi kurultaya çağırabilmelerine olanak
sağlıyor.
CHP’de demokrasi hala işliyor aslında.
Ama ‘’CHP’de değişim olur mu?’’ sorusuna dilerseniz yarın cevap verelim.