Ceza Caydırıcı Olamaz

Ne menem olduğu henüz belirlenemeyen, aşı üretilen Enstitüsünün kapatılması ardından aşı da üretemeyip dışa bağımlı kale getirilen ve vatandaşı bu nedenle salgının kucağına atan İktidar’ın Sağlık bakanlığı çıkmış hasta sayılarını ölenleri ve de güya iyileşenleri açıklıyor. Bu arada bir de açıklama yapılıyor İktidar tarafından, bir haftada rekor ceza kesilmiş.

Ayıp be ayıp açıkladıkları birbirini tutmayan rakamlarla inandıramadıkları için ceza üstüne ceza kesen iktidar sağlını önlemenin tek yolunun insanlara sünnetçi korkusu vermekte bulmuş.

Sürekli ceza kesmeye değil de aşı üretmeye odaklanmanız olmaz mı ey İktidar’da bu salgını yönetenler. Aşı üreten ve Dünya’ya gönderen Türkiye’yi yanlış politikalarla aşı üretme yerine dışarıdan aşı bekleyen ülke haline getirenler sizin insanların ölmesinde hiç mi suçunuz yok?

Sürekli vatandaşı suçluyorsunuz, her tür özveriyi vatandaştan bekliyorsunuz da
İktidar kanadının siyaseten yaptığı kalabalık toplantılara vatandaşı getirenlerin hiç mi suçu yok bu salgının önüne geçilememesinde?

Var olduğunu siz de biliyorsunuz da korku belası vatandaşa söyleyemiyorsunuz. Yanlış anlaşılmanın korku kendi canlarının korkusu değil, korku bundan sonra yapılacak seçimlerde işbaşında kalacak oyu alamayıp gelecek iktidara ve vatandaşa hesap verme korkusudur. O nedenle gerçekleri vatandaştan saklamayın, gerçek rakamları söyleyin ki sizin alamadığınız önlemleri belki vatandaş kendisi alır. Merak ediyorum iktidarda gerçek rakamları kaç tane bakan biliyor acaba?

BAHÇELİ İŞİNİ YAPTI

İktidarın küçük ortağı yine işini yaptı ve gündemi değiştirdi. Türk Tabipler Birliği’nin kapatılması veya adının değiştirilmesi gibi çıkışlarla yine kendisinden konuşturdu. Sivil toplum kuruluşlarını karşısına alma pahasına yine bir bomba attı ortaya.

Bahçeli’ye sormak gerekir: Beyefendi, hasta olduğunda kendisine bakanlar Türk Tabipler Birliği üyesi doktorlar değimliydi? O zaman iyiydi Türk Hekimleri de ucu kendisine dokununca mı kötü oldu?

Kimsenin sağlığının bozulmasını isteyenlerden değilim. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde MHP’nin Genel Başkanı olduğu dönemlerde çeşitli bölgelerde yaptığı siyasi konuşmaları ve mitingleri izleyen, konuşmalarını dinleyen birisi olarak buradan yazıyorum:

Eğer Türkeş yaşasaydı da partisinin Türk Tabipler Birliğini kapatmak isteyen birisinin kurduğu partinin Genel Başkanı olduğunu görseydi herhalde ne yapacağını gerçekten ülkücü olanlar ve Ülkücülüğe gönül verenler tahmin etmişlerdir.

Sonuç; kimse Türk adını ve Türkiye adını kendi siyasi amaçları için kullanmaya kalkmasın bu millet bir anda ayağa kalkar ve gereken cevabı en ağır şekilde verir. Türklüğün karşısında olanlar unutmasınlar ki “Türkiye Türk’tür, Türk kalacaktır.”

GÜNÜN SÖZÜ

Türk olmayı her omuz, her baş, her yürek kaldıramaz.