ÇANAKKALE BİR DESTANDIR

Çanakkale Destanının yıldönümü dün kutlandı. Yedi Düvele karşı “Ben Türk’ün” diyebilenlerin yazdığı bir destandı Çanakkale.

Çanakkale’ye gitmeyen, oradaki halen kan kokan toprakları gezip görmeyen, ellemeyenler bilmezler Çanakkale’yi. Sadece kitaptan okuyan sonra da Padişahlık özentisi içinde bulunanlar anlamazlar Çanakkale’yi.

Anafartalar’ı, Conkbayırı’nı hatta oralarda ülkeleri için şehir olmuş insanların mezarlarını görmeyenler, ataları bu savaşlara katılmayanlar bilmezler Çanakkale’yi. O duyguyu, vatan mücadelesinin ne demek olduğunu görmeyenler, şehitliğin kamyon kullanmak olduğunu sanıp o çakmalara maaş bağlayanlar bilmezler Çanakkale’yi ve vatan kurtarmanın ne demek olduğunu.

Ben mi nereden biliyorum?

O toprakları kokladım, atalarımın ülke için mücadele verdikleri topraklarda gezdim, şehitlerin mezarlarında dua ettim, mezar taşlarında isimlerini ve memleketlerini okudum. Türkiye’nin nasıl bir bütün olduğunu orada yatan şehitlerin mezar taşlarında okudum.

Çanakkale’ye laf atanlar, Padişah Efendilerinin kulları olanlar, İngiliz gemisiyle kaçan padişahlarını halen savunanlar bilmezler Çanakkale’yi.

Tokat’tan yola çıkan 15’lilerin yattıkları yerleri görmeyenler, sadece yazılanları okuyanlar anlamazlar oradaki duyguyu. Her yıl binlerce kişinin şehitlere Fatiha okumak için gittikleri o topraklara ayak basmayanlar, Çanakkale içinde vurdular beni diye yazılan marşları öğrenemeyenler anlamazlar. Orada kazılan siperlere girmeyenler bu ülkenin düşman işgalinden nasıl kurtarıldığını anlamazlar.

Seyit Onbaşı’nın bir mermi ile gemiyi nasıl batırdığını anlatan yazıları okumayanlar ya anlamazlar ya da anlamazlıktan gelirler.

Bütün bu destanı yazan kahramanların başındakilerin içinde Mustafa Kemal’in olduğunu unutanlar bugün büstlerine bile saldırıyorlar. Okul bahçelerindeki büstleri kıranlar yakalanıp yargılanmıyorlar.

Bugün Kurucusu olan ülkenin kendini bilmez insanlar tarafından hakarete uğramalarına göz yumanlar, unutmasınlar ki yarınlarda bunu yaptıkları için lanetle anılacaklar.

Anılacaklar da Türkiye’nin büyük bölümü günü yaşar ve yarınının görmeyenler tarafından yönetiliyorlar. Aradan yıllar geçti ne yazık ki artık Çanakkale geçildi.

Adaları satıldı, toprakları satıldı, fabrikaları satıldı, üretimi durduruldu, yiğitler kuru soğana muhtaç edildi. Çünkü Türkiye artık saraydan yönetiliyor, eskiden Osmanlı’nın saraydan yönetildiği gibi.

GÜNÜN SÖZÜ

Rüyaları gerçekleştirmenin en kısa yolu, uyanmaktır. (S.M. Poker)